Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Değerli Okuyucularımız

  • 08 Nisan 2020
  • 1163 Görüntülenme
  • 448. Sayı / 2020 Nİsan

İnsan, Yüce Yaratıcının dünya misafirhanesi için yaratmış olduğu en donanımlı varlıktır. Yaratılış gayesine uygun olarak yaşabilmesi için dünyada ihtiyacı olacak bütün bilgileri elde edebilecek kabiliyet ve donanıma sahiptir. Yaratılan varlıklar içerisinde iradeli bir şekilde bilgi elde edebilme imkânı sadece insana bahşedilmiştir. İnsan dışındaki varlıkların bilgi edinmeleri içgüdüseldir ve kendilerine dünyada çizilen rolü yerine getirebilme yeterliliği ile sınırlıdır. İnsan ise kendisindeki irade nimeti ile birçok bilgiyi öğrenebilecek yeterliliktedir. Yüce Rabbimiz bizlere temelde üç bilgi kaynağı vermiştir;

Bunlardan birincisi, Allah’ın insana vermiş olduğu değerin bir kanıtı olan Vahiy’dir. İnsan, Allah tarafından muhatap alınan tek varlıktır. Allah tarafından muhatap alınmış olmak, insan için en büyük nimettir. Vahiy, insan soyunun dünyaya teşrifinin başlangıcından itibaren insanın en temel bilgi kaynağı olmuştur. İnsan, idrak alanının dışındaki bütün konularla ilgili bilgisini vahye borçludur. İnanmasa dahi insaf sahibi her insan, düşündüğünde bildiklerinin birçoğunun vahiy kaynaklı olduğunu itiraf etmek mecburiyetindedir. İnsanın akıl ve duyular ile öğrendiği şeylerden birçoğu zaman içerisinde değerini yitirir, insana faydasız ve anlamsız hale gelebilir. Fakat kaynağı vahiy olan bilgilerimiz, her zaman ve zeminde tazeliğini ve yüzde yüz faydalı olma özelliğini kaybetmez. Vahiy, insana öğrendiği zaman yan etkisi olmayan tek bilgidir. Malumunuz Mutluluk Kitabımız Kur’an’ın surelerinden birinin ismi; Maide’dir. Maide, Arapçada sofra anlamını ifade eder. Kur’an, adeta Allah’ın insanlığa indirmiş olduğu bir gök sofrasıdır. Bu gök sofrasından ancak iradesini, Kur’an’dan ilham alarak hayatını tanzim etmek isteyenler istifade edebilir.

İnsanın bilgi edinme yollarından ikincisi; Akıl’dır. İnsana karşılıksız ve bedelsiz olarak bahşedilen nimetlerin en başında akıl gelir. Bu büyük nimet sayesinde insan vahye muhatap olmuştur. Vahiy kendisine sadece akıl sahiplerini muhatap olarak alır. Kur’an, aklın doğru bir şekilde kullanılması için ısrarlı tavsiyelerde bulunmuştur. Bugün maalesef modern hayat aklımızı atıl ve batıl bir hale getirmiştir. Akıl, vahyin aydınlığı olmadan insanı hiçbir yere götüremez. Akıl nimetine gereği gibi şükretmek isteyen, onu vahyin kontrol ve denetimi altında kullanmalıdır.

Allah’ın insana bahşetmiş olduğu duyu organlarının tamamı insan için üçüncü bir bilgi kaynağı mesabesindedir. Göz, kulak, dil, burun vs. her biri kendi işlevleriyle insanın bilgi öğrenmesine imkân sağlar.

İnsan, yukarıda ifade etmiş olduğumuz yollardan her birinin aracılığı ile yaşadığı her gün yeni bir şeyler öğrenir. İçinde yaşamış olduğumuz çağ, insanın en az emekle en fazla bilgiye ulaşmış olduğu bir dönemdir. Şunu açıkça ifade etmeliyiz ki günümüz Müslümanlarının bilgi problemi yoktur. Problem, öğrenmiş olduğumuz bilgilerin malumattan öteye geçememesi ve gündemimizde yer edinememesidir. Elde etmiş olduğumuz bilgiler ne yazık ki bizde bir bilinç ve şuur oluşturmuyor. Unutmayalım ki öğreneni için malumat olmaktan öteye geçemeyen bilgiden Efendimiz Allah’a sığınmıştır. Kur’an, imanımızın temeline bilgiyi koymamızı, insanın kendisini, kâinatı ve yaratılan her şeyi bir kitap gibi okumasını ister. Bu gün biz, maalesef Kur’an’ı ve Kur’an’ın ana konularını dahi hak ettiği şekilde gündemimizde tutmuyoruz.

Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olan bir mü’min olmak için, vahiy, akıl ve duyu organlarımızla elde etmiş olduğumuz her bir bilgi ile kendimizde bir bilinç ve şuur oluşturalım. Öğrendiğimiz bilgiler, bizde bir şuur oluşmasına vesile oldukça tevazu ve vakarımız artacaktır. Öğrendikleriyle Allah’a yakınlaşanlar içlerinde gerçek mutluluk ve huzuru elde edeceklerdir. Öyleyse bilgili olmak için değil, bilinçli ve şuurlu bilge mü’min olmak için, aklımızı şeytanın vesveselerinden temizleyerek besmele çekelim ve talim- terbiyemize başlayalım.

Bu ayki sayımızda siz değerli okurlarımızın huzuruna “Temel Gündemimiz Kur’an’ın Ana Konuları; Allah-Ahiret ve Nübüvvet” dosyasıyla çıkıyoruz.

Makaleleriyle huzurlarınızda olmamıza vesile olan bütün değerli yazarlarımıza en kalbi teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz değerli okurlarımızı, geçici değil, kalıcı ve temel gündem konularımız hakkında tatmin edici bilgiler için dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.

448. Sayı Nİsan 2020