Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sana İtikattan Soruyorlar ?

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Rızık ve Dini Sorumlulukların İlahi Adaletle İlişkisi

  • 07 Eylül 2020
  • 1137 Görüntülenme
  • 453. Sayı / 2020 Eylül



İlahi yasaya göre Yüce Allah bütün canlıların rızkına kefildir. O, yeryüzünde bulunan insan ve diğer canlılar için rızık yaratmıştır. Rızkın, kaderle ve imtihan alanlarıyla da irtibatı vardır. İnsan kendisi için belirlenmiş olan rızkı arayıp bulmalıdır. Elbette Rezzâk olan Yüce Allah, kullarından dilediğine rızkı bol veriyor, dilediğine de kısıyor. (Bkz. Rum, 37; Sebe, 39; Zümer, 52)

 

 

 

Hiçbir zaman bol rızka sahip olan Allah’ın iyi kulu anlamın gelmediği gibi, rızık konusunda dar imkânlara sahip olan da Allah’ın kötü kulu anlamına gelmez. Her insan sahip olduğu imkânlarla sınanır. Bu sınavı hakkıyla kazananlar ahirette ödüllendirilir. Eğer yaşanan cemiyette sosyal adaletsizlikler varsa, hukuki açıdan bunun mücadelesini vermek birey ve topluma düşer.

 

 

 

Yaşadığımız dünyada bazı kimselerin bir eli yağda, bir eli balda. Kimileri de açlıktan ölüyor. Mademki rızkın anahtarları Yüce Allah’ın elinde, o zaman niçin kullarına ekonomik anlamda eşit imkânlar vermediği halde aynı dini kurallara tabi tutma konusunda eşit sorumluluklar yüklüyor. Bu bir adaletsizlik değil midir?

Bu sorunun üç boyutu vardır. Bunlardan birisi rızık meselesi, bir diğeri dinde sorumluluklar, üçüncüsü de her iki meselenin İlahi adalet boyutuyla ilişkilendirilmesidir. Dolayısıyla önce rızıktan ve dini sorumluluklardan ne anlıyoruz sorusuna cevap verdikten sonra, bu iki meselenin adaletle ilişkilendirilmesini yapacağız.

Rızık, yeme, içme bağlamında gıda manasına geldiği gibi, insanın faydalandığı her şey manasına da gelir. Kur’an-ı Kerim’de rızıklandırma fiili Allah’a isnat edilirken, bazı ayetlerde rızka aracı olma bağlamında insana da nispet edilmiştir. (Bkz. Bakara, 2/233; Nisâ, 4/5, 8; Kehf, 18/19) Ayrıca ayetlerde, yeryüzünde bütün canlıların rızkını verenin Allah olduğu (Bkz.Hud, 11/6: Ankebut, 29/60), bu sebeple insanın karada ve denizde rızkını araması (Bkz.Fatır, 35/12: Mülk, 67/15) ve helal ve temiz rızıklardan faydalanması gerektiği vurgulanır. (Bkz.Bakara, 2/168: Nahl, 16/114) Ayrıca, rızık sadece yiyecek ve içecek maddeleri değil; din, hidayet, nübüvvet, evlat ve salih(a) eş de rızık kavramı içerisinde değerlendirilmiştir. (Bkz.Bakara, 2/3; Âl-i İmran, 3/169; Hud ,11/88; Meryem, 19/62) Diğer taraftan hadis kaynaklarında da rızık konusu üzerinde durulmuştur. İşlenen günahlardan dolayı af dilemenin ve akrabaları ziyaret etmenin rızkı genişleteceği ifade edilmiştir. (Bkz.Buhari “Buyu”, 13; İbn Mace “Edeb”, 57) Yine bir başka rivayette ise, rızık terazisinin Allah’ın elinde olduğu, dilediğine az, dilediğine çok verdiği anlatılmıştır. (Buhari “Tevhid”, 19; Müslim “Zekat”, 37)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

453. Sayı Eylül 2020