Sayı : 497   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İrfan Mektebi

Osman Nuri Topbaş

Zahmet-Rahmet Dengesi

  • 28 Şubat 2023
  • 227 Görüntülenme
  • 483. Sayı / 2023 Mart



İlâhî rahmete ve ebedî saâdete tâlip olan, bu dünyada birtakım zahmet ve meşakkatlere katlanacak. Bunları, nefsinin tezkiyesine ve mânevî derecesinin terfiine vesîle bilecek. Zira hamlıktan kurtulmak, çile ve ıztıraplara sabretmeye bağlıdır.

 

 

Denizle sahilin birleştiği yerlerde bazı taşlar görürüz. Onlar asırlarca dalgalar tarafından dövüle dövüle pürüzlerinden arınmış, granit gibi de sağlam hâle gelmişlerdir. İşte insanın gönül dünyası da bunun gibidir. Zorluk ve sıkıntılara sabretmek; nefsin hamlıklarının törpülenmesine, mânen kuvvet ve metânet kazanmaya vesiledir. Bu sebeple çileler, onları doğru değerlendirebilen ârif kullar nazarında, insanı olgunlaştıran Rabbânî tecellîlerdir.

 

Toprak, şiddetli kışın kar, tipi ve ayazına katlanmadan, baharın bereketlerine kavuşamaz. Bir anne, doğum sancısı çekmeden evlât sevinci yaşayamaz. Zahmetsiz rahmet, külfetsiz nimet olmaz. Sabır acıdır, lâkin meyvesi tatlıdır. Sabrın sonu selâmettir.

Gönüllere sonsuz saâdet iksîri olan âb-ı hayatın, zor zamanlarda ve çile diyarlarında saklı olması gibi, ebedî kurtuluş yolu da nefislere ağır gelen zorluklarla donatılmıştır.

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Cennet, nefsin sevmediği şeylerle, Cehennem ise nefse hoş gelen ve nefsin arzuladığı şeylerle çevrilmiştir.” (Buhârî, “Rikāk”, 28)

Sahâbe-i kirâmdan Abdurrahman bin Avf (ra) diyor ki:

“İslâm, nefse hoş gelmeyen zor emirler getirmişti. Biz hayırların en hayırlısını, nefislerin hoşlanmadığı bu zor emirlerde bulduk. Meselâ Rasûlullah (sav) ile Mekke’den çıkıp hicret etmiştik. Nefsimize ağır gelen bu hicretimizle, bize üstünlük ve zafer bahşolundu. Yine Allah Rasûlü’yle beraber (sanki ölüme gidiyormuşuz gibi) Bedir’e çıkmıştık. Allah Teâlâ burada da bizler için üstünlük ve zafer lûtfetmişti. Velhâsıl biz, en büyük hayırlara, hep böyle nefsimize zor gelen emirler sâyesinde ulaşmıştık.” (Bkz. Heysemî, VII, 26-27)

Ayet-i kerîmelerde de:

“Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.” (İnşirâh, 94/5-6) buyruluyor.

Bu itibarla, ilâhî rahmete ve ebedî saâdete tâlip olan, bu dünyada birtakım zahmet ve meşakkatlere katlanacak. Bunları, nefsinin tezkiyesine ve mânevî derecesinin terfiine vesîle bilecek. Zira hamlıktan kurtulmak, çile ve ıztıraplara sabretmeye bağlıdır.

Şeyh Sâdî, çilelerde gizli olan rahmet tecellîsini şöyle ifade eder:

“Öd ağacı tek başına güzel kokamaz. Ancak ateşin üzerine konulunca amber gibi kokmaya başlar.”

Nasıl ki bir yemek, ateş üzerinde pişmeden yenilecek lezzeti kazanamazsa; gönül de ancak çilelerin ocağında pişerek kemâle erişir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

483. Sayı Mart 2023