Merhabalar Değerli Okurlarımız: , Ribat Dergisi Editör
Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Merhabalar Değerli Okurlarımız:

  • 31 Mart 2024
  • 141 Görüntülenme
  • 496. Sayı / 2024 Nisan

Seküler dünya düzeni hayatı anlam ve amacından koparıp, deÄŸersizleÅŸtirme üzerine kurulmuÅŸtur. Bu süreç, insanı Rabbiyle yapmış olduÄŸu fıtrat sözleÅŸmesine ihanet ettirerek insanlığını unutturup esfeli safiline indirene kadar devam edecektir. Planlı bir ÅŸekilde yürütülen deÄŸersizleÅŸtirme programı, dünyayı ıslah etmekle görevli insanı daha günahkâr ve daha hazcı bir varlık haline getiriyor. Artık insan hiçbir ÅŸeye deÄŸer biçmiyor, fiyat belirleyip etiketine yazıyor. Çevresindeki her ÅŸeyi alınıp satılabilen bir meta gibi görüyor. DeÄŸer biçme ve fiyat belirleme eÅŸya ile sınırlı kalmayıp insana kadar uzandı. Ä°nsana ve eÅŸyaya karşı böylesine yanlış bir bakış açısı kadim toplumlarda yaÅŸanmamış bir süreçtir. Ä°nsan, kendi eliyle kendisini hiçbir dönemde bu kadar deÄŸersizleÅŸtirmemiÅŸti. YaÅŸanmakta olan bu süreç ne yazık ki sadece batı toplumlarıyla sınırlı deÄŸil. Adeta bir virüs gibi bütün toplumlara bulaşıyor. Varlığını hissettirmeden insanın özünü-tasavvurunu bozuyor. Çekirdekteki bozulma düÅŸünceyi ve amelide fesat ediyor. DüÅŸünce ve eylemi bozulan insan, dünyaya gönderiliÅŸ amacının tam zıddı olan bir istikamete yöneliyor. Daha doÄŸrusu istikametsiz ve yönsüz kalıyor.

Malumunuz olduÄŸu üzere insan, ruh ve bedenden müteÅŸekkil bir varlıktır. Onun ruhî yönü de vardır, bedenî yönü de. Ruhî ihtiyaçları da vardır, bedenî ihtiyaçları da. Ä°nsanın huzuru ve mutluluÄŸu, bu iki yönünün ihtiyaçlarının tam ve doÄŸru bir ÅŸekilde karşılamasına baÄŸlıdır. Bu iki yöne ait ihtiyaçlar dengeli bir biçimde giderilmediÄŸi takdirde arızalar, sıkıntılar ortaya çıkar.

Günümüzde insanın bu iki yönünün ihtiyaçları maalesef dengeli bir biçimde karşılanmıyor. Sadece maddi yöne yönelik plan, programlar yapılıyor ve bunlar, o kadar abartı hale getiriliyor ki, insanın ruhi yönü neredeyse yok sayılacak duruma getiriliyor.

Ä°nsanın manevi yönünün geliÅŸimi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması Allah'ı tanıması ile baÅŸlıyor.

Bilmek ve tanımak arasında dünyalar kadar fark vardır. Tanımak o kadar önemlidir ki, eÄŸer anne kendi çocuÄŸunu tanıyamazsa, hem ona haksızlık eder hem de çocuÄŸunun eÄŸitiminde baÅŸarılı olamaz. Çünkü tanımak eÄŸitimin yarısını teÅŸkil eder. Åžimdi ÅŸöyle bir düÅŸünelim, kendi sulbümüzden gelen çocuÄŸumuzu, çalıştırdığımız iÅŸçimizi, kapı komÅŸumuzu, namaz kıldırdığımız cemaatimizi, sınıfta ders verdiÄŸimiz öÄŸrencimizi eÄŸer tanımazsak, onlara haksızlık yapmış oluyoruz. Haksızlık bir zulümdür, bunu iÅŸleyen ise zalimdir. EÄŸer biz Müslümanlar, eÅŸyayı tanımadığımızda zalim oluyorsak, yüce yaratıcıyı tanımazsak durumumuz ne olur? Bunu bilmek o kadar da zor deÄŸil. Allah'ı tanımayarak yaÅŸayanları bekleyen acı neticeler ÅŸunlardır: Allah'ı tanımayan O'nu takdir edemez. Takdir etmemenin sonu ise nankörlüktür. O'nu tanımayan, O'na haksızlık yapmış olur. Haksızlığın sonu zulüm ve zalimliktir. O'nu tanımayan, tefekkür edemez, düÅŸünemez. DüÅŸünmeyenleri Kur'an muhatap kabul etmiyor. Çünkü onları insan olarak deÄŸil, hayvan olarak ele alıyor. Kim ki kendisini yaratan Allah'ı tanımaz, o kiÅŸi Allah katından gelen Ä°slam dinini hayat tarzı olarak kabul etmez. BeÅŸeri sistem ve ideolojileri hayat tarzı olarak görmeye baÅŸlar. Allah'ı tanımayanlar, meselelerini, ihtilaflarını, soru ve sorunlarını O'nun kitabına çözüm için götürmez, baÅŸka adreslerle irtibata geçer. Allah'ı tanımayanlar, ne yazık ki Allah'a ÅŸirk koÅŸarak, iman etmiÅŸ olur ki bu imanı Allah kabul etmez. Ve nihayet Allah'ı tanımayanların son nefesi imansız olarak ölmeye sebep teÅŸkil eder. Bu yedi adet tehlike bizler için uzak deÄŸil, çok yakındır. Böyle tehlikelerle karşı karşıya gelmek istemiyorsak, hemen iÅŸ başı yapmalı ve bizi yaratan yüce yaratıcıyı süratlice tanımaya yönelik adımları atmalıyız.

Allah'ı tanımamıza, O'na karşı sorumluluklarımızı bilip gereÄŸini yapmamıza vesile olması umut ve duasıyla bu sayımızda sizlerin huzuruna " Ruh OlgunluÄŸu ve Takva" dosyasıyla çıkıyoruz.

Makaleleri ile elinizde ve gönlünüzde olmamıza vesile olan deÄŸerli yazarlarımıza teÅŸekkürlerimizi arz ediyor, siz vefalı ve fedakâr okurlarımızı dergimizi baÅŸtan sona okumaya davet ediyoruz.

Şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik ediyoruz. Mayıs sayımızda buluşmak duasıyla.

496. Sayı Nisan 2024