Her dönemin kendine göre sınavı var. Mesela Hz. Musa döneminde yaşayanlar Firavun, Hamam, Karun ve onların sistemi; Hz. İbrahim döneminde yaşayanlar Nemrut ve onun düzeni; Efendimiz (sav) döneminde yaşayanlar Ebu Cehil, Ebu Lehep ve cahiliye sistemiyle imtihan olmuş, günümüzün sınavı da küresel emperyalizmin dayattığı günahların yaygınlaşmasıdır.

İnternet ortamı isteyen herkese her türlü günahı kolayca servis edebiliyor. Sanal ortamda işlenen günahların normal hayatta işlenen günahlardan farkı yoktur. Günahın sanalı fiberi, dijitali, kotalısı, kotasızı olmaz; günah günahtır. Sanal ortamda işlenen günahların cezası için sanal bir mizan terazisi kurulmuyor. Gerçek hayatta işlenen günahlar da internet ortamında işlenen günahlar da aynı cehennemde karşılık bulacaktır.

Teknolojinin gelişimiyle orantılı olarak insanların hayata bakışı da değişiyor. İnternet ve sosyal medya bilgiye kolayca ulaşım imkânı sağladı, insanların hayatını kolaylaştırdı ama bir o kadar da insanların hayatlarını karartmaya devam ediyor.

Hayatı her yönüyle kuşatan sosyal medya yararlarına rağmen zamanı gasp ediyor, insan psikolojisini derinden etkiliyor, insanları cinnete ve cinayetlere götüren süreci hızlandırıyor. Sosyal medya, alışkanlıkların hızla değiştiği şu zamanda hayatımıza giren Truva atıdır. Sosyal medya ortamı destursuz bağa girmeyi meşrulaştırıyor.

Her dönemin kendine göre sınavı var. Mesela Hz. Musa döneminde yaşayanlar Firavun, Hamam, Karun ve onların sistemi; Hz. İbrahim döneminde yaşayanlar Nemrut ve onun düzeni; Efendimiz (sav) döneminde yaşayanlar Ebu Cehil, Ebu Lehep ve cahiliye sistemiyle imtihan olmuş, günümüzün sınavı da küresel emperyalizmin dayattığı günahların yaygınlaşmasıdır. İçki, kumar, zina, eşcinsellik gibi büyük günahların resmileşmesi ve kurumsallaşmasının yanında en büyük imtihanlardan biri de sosyal medya imtihanıdır. Bu büyük imtihana karşı kendimizi ve ailemizi hazırlamak en önemli vazifemiz olmalıdır.

Siyasetten spora, ticaretten eğlenceye ve aile hayatına kadar her filmin baş aktörü haline gelen sosyal medya karşısında tüm insanlık ve insanımız çetin sınavlar veriyor, ahlaki ve dinî kimliklerini etkiliyor, yeni dindarlık biçimleri ortaya çıkarıyor.

Müslüman için İslam, hayat tarzını belirleyen ilahi emirler bütünüdür. Bu, sosyal medya ve sanal âlem ortam için de geçerlidir. Yani sosyal medyaya giren birisi Müslümanlık kimliğini bir kenara bırakamaz, iman ve hayâ elbisesini çıkartıp atamaz.

İnternet ortamı isteyen herkese her türlü günahı kolayca servis edebiliyor. Sanal ortamda işlenen günahların normal hayatta işlenen günahlardan farkı yoktur. Günahın sanalı fiberi, dijitali, kotalısı, kotasızı olmaz; günah günahtır. Sanal ortamda işlenen günahların cezası için sanal bir mizan terazisi kurulmuyor. Gerçek hayatta işlenen günahlar da internet ortamında işlenen günahlar da aynı cehennemde karşılık bulacaktır. Çünkü günaha yakınlık artık bir tık mesafesindedir.

Günümüzde kişinin Müslümanlığının kalitesi namaz, oruç, hac gibi ibadetlerin yanında artık internetle baş başa kaldığı zamanda dokunduğu tuşlarla yakından ilişkilidir. Takva, kimsenin olmadığı bir yer ve zamanda bir tıkla nefsimizin bütün isteklerine cevap verebilecek durumdayken belli olur. Peki, bu kadar etkili bir araç olan sosyal medyayı nasıl kullanmalı, Müslüman sosyal medya imtihanını nasıl başarabilir?