Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İslam Aleminden

Ahmet Varol

Pakistanda Çalkantı Süreci

  • 07 Mayıs 2022
  • 454 Görüntülenme
  • 473. Sayı / 2022 Mayıs



İmran Han’ın Çin ve Rusya’ya meyilli dış politikasının ABD’yi kızdırdığı ve bundan dolayı ilişkilerinde bir gerginlik yaşandığı açıktı. Bu sebeple ABD’nin onun iktidarına son verilmesini desteklemiş olması mümkündür. Ancak ülkedeki muhalefetin bileğini güçlendiren asıl etken ABD’nin desteği değil içeride yaşanan sorunlar ve ekonomik krizdir. İmran Han, seçim döneminde yolsuzluğun önüne geçeceğini ve bunu başardığında ülke ekonomisinin düzlüğe çıkacağını söylemesine rağmen vaat ettiklerini gerçekleştiremedi. Ülke ekonomisi bilakis daha da kötüye gitti.

 

Resmi adı Pakistan İslam Cumhuriyeti olan ülke, Hindistan’daki İngiliz sömürgeciliğinin Müslümanları ezen ve Hinduların bileğini güçlendiren politikalarına tepkili Müslümanlar tarafından 14 Ağustos 1947’de kurulmuştur. Henüz 75 yılını tamamlamamış olmasına rağmen şimdiye kadar pek çok siyasi çalkantıya ve bu arada askeri darbelere sahne oldu. Yaşanan siyasi istikrarsızlıklar ve çalkantılar yüzünden şimdiye kadar seçimle iş başına gelen hiçbir başbakan bir sonraki seçim tarihine kadar iktidarda kalamadı.

28 Temmuz 2017’de Pakistan Yüksek Mahkemesi, Başbakan Navaz Şerif’in bazı yolsuzluklarla bağlantısını kurarak görevine son verilmesi yönünde karar verdi. Şerif, kendisine yöneltilen suçlamaları reddediyordu. Ancak mahkemenin aleyhine karar vermesi üzerine kararın uygulamaya geçirilmesini beklemeden kendisi istifa etti.

Bazı çevreler Yüksek Mahkeme’nin onun aleyhine karar vermesini, Fetullah Gülen’in bir benzeri olan ve Kanada’da yaşayan Tahir Kadri’nin cemaatinin yargı darbesi olarak değerlendirdiler. Fakat böyle bir iddiayı ispata yetecek delil yoktu.

Şerif’in istifasından sonra hükümeti yine onun partisi Pakistan Müslüman Birliği – Navaz (PML-N) kurdu. Dolayısıyla onun partisinin değil, sadece kendisinin iktidarına son verilmiş oluyordu. Kurulan yeni hükümetin başbakanlığına da Şahid Hakan Abbasi getirildi.

Bu olaydan sonra 25 Temmuz 2018’de seçimler yapıldı. Bu seçimlerde etkili olmaya çalışan Pakistan Adalet Hareketi Partisi (Tahriki İnsaf – PTI) Genel Başkanı İmran Han’ın propaganda faaliyetlerinde en çok öne çıkardığı konu yolsuzluktu. Pakistan’ın en önemli meselesinin yolsuzluk olduğunu vurgulayarak, bunun önüne geçilmesi durumunda ülke ekonomisinin düzlüğe çıkacağını ve kendisinin de bunu başaracağını söylüyordu.

2018 seçimleri sıkıntılı geçti. Seçimlerden önce bazı adayların da aralarında bulunduğu onlarca kişinin hayatını kaybetmesine veya yaralanmasına neden olan saldırılar gerçekleştirildi. Seçim günü de oy verme merkezlerinden birinin yakınında saldırı düzenlendi ve birçok kişi hayatını kaybederken onlarca kişi de yaralandı.

Pakistan Federal Meclisi’nde 342 sandalye var. Bunların 272’si seçimlerle belirleniyor. 70 sandalye ise kadınlara ve dinî azınlıklara tahsis edilmiş durumda. Bunlar da partilerin aldığı oy oranlarına göre dağıtılıyor.

2018 seçimlerinden İmran Han’ın partisi birinci çıktı. Kadınlara ve azınlıklara tahsis edilen kontenjanların dağıtılmasından sonra bu partinin parlamentodaki üye sayısı 158 oldu.

Seçimlere her ne kadar muhalefetten ciddi itirazlar olduysa da değerlendirmelerden sonra İmran Han’ın partisinin birinci sırada yer aldığı kesinlik kazandığı için hükümeti kurma işi de ona verildi. Ancak tek başına hükümeti kurmak için yeterli çoğunluğu elde edemediği için koalisyon hükümeti kurdu.

İmran Han'ın liderliğindeki Pakistan Adalet Hareketi'nin destekçi tabanını genişletmesinde yolsuzluk karşıtı söylemlerinin ve yolsuzlukla mücadele edeceğine dair vaatlerinin önemli rolü olduğu tahmin ediliyor. Çünkü yolsuzluk uzun süreden beri ülkede gündem konusuydu ve toplumu da ciddi şekilde rahatsız ediyordu. İmran Han'ın partisiyle yarışan Pakistan Müslüman Birliği -Navaz (PML-N) ve Pakistan Halk Partisi (PPP)'nin her ikisinin de bu konuda sicilleri kötüydü ve haklarında birçok yolsuzluk dosyası açılmıştı.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

473. Sayı Mayıs 2022