Sayı : 497   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Satırdan Sadra

Adil Akkoyunlu

Fitne Kıtalden Eşettir

  • 31 Mayıs 2023
  • 136 Görüntülenme
  • 486. Sayı / 2023 Haziran



Tarihte yıllarca, hatta asırlarca sönmeyen müzminleşmiş (kronik) kavgaların, savaşların, katliamların fitilini ateşleyen fitneden başka nedir ki! Muhammed (sav)’in ümmetinin en tehlikeli sınavı olan fitnenin, Müslümanları nasıl kasıp kavurduğunu, Hz. Osman’ı ve Hz. Ali’yi acımasızca nasıl şehit ettiğini ibretle ve deh­şetle okuyoruz.

 

 

 

Yaralarını sarması, gözyaşlarını silmesi, ekmeğini paylaşması gerekirken; dünyanın birçok yerinde fitnecilerin tuzağına düşen Müslümanlar, acımasızca Müslüman kardeşlerinin kanlarını döküyorlar. Cehenneme döndü, yaşanmaz hale geldi ülkeleri. Kaçanlar da yollarda ve gittikleri yerlerde telef oluyorlar.

 

 

 

Şeytanlaşan insanın; kıskançlığını, kinini, öfkesini ve düşmanlığını, sinsice sahneye koymasıdır fitne. İkiyüzlülüktür. Gülümseyen maskenin gizlediği çirkin yüzdür.

  1. ve itikatta münafıklık yapanlar, sadece kendilerine zarar verirler. Fitneciler ve fesatçılar ise; sosyal münafıklardır; onlar, hem kendilerine, hem de topluma zarar verirler.

Fitne; insanları birbirine düşürmek, aralarına kin, nefret ve düşmanlık sokmak; huzurlarını kaçırmak, esenliklerini çalmak için oynanan iblisçe oyundur.

Fitne; hainliktir, ihanettir. Toplumda sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı, paylaşmayı ortadan kaldırmaktır. Dengeyi, düzeni, istikrarı bozmaktır, ifsat etmektir. Fesatçılıktır. Düşmanlığın kalleşçesidir.

Fitne, sosyal, siyasi, ahlaki, ekonomik yapıyı alabora eden, ağızların tadını bozan, insanları kavga ve savaş meydanlarına süren sihirli söz ve eylemdir.

Fitne; haksızlığın ve zulmün adice ve acımasızca tezgâhlanışıdır. (Bkz. Tövbe, 9/47) İşkence etmekten, öldürmekten; daha büyük, daha beter, daha eşet ve etkilidir. (Bkz. Bakara, 2/217, 191)

Arapça “fetene” fiilinden türeyen fitne: Altın ve gümüşü, yabancı maddelerden ayırmak için potada eritmek demektir. Fitne, Kur’an’da türevleriyle birlikte atmış yerde geçiyor. İmtihan, deneme, sınama sağlamı çürüğünden ayırma, bela, bozgunculuk, fesat, haktan ve doğruluktan ayırmak, kötülük etmek, günah, işkence, öldürmek, ateşe atmak gibi anlamlarda kullanılmıştır.

Tarihte yıllarca, hatta asırlarca sönmeyen müzminleşmiş (kronik) kavgaların, savaşların, katliamların fitilini ateşleyen fitneden başka nedir ki!

Muhammed (sav)’in ümmetinin en tehlikeli sınavı olan fitnenin, Müslümanları nasıl kasıp kavurduğunu, Hz. Osman’ı ve Hz. Ali’yi acımasızca nasıl şehit ettiğini ibretle ve deh­şetle okuyoruz.

Allah’ın Kutlu kitabında akladığı, Son Nebi’nin sevgili eşi Hz. Ayşe ile; Peygamberin ocağında, Peygamber terbiyesi ile yetişen, ilmin kapısı Hz. Ali’yi “Cemel” savaşında karşı karşıya getiren senaryonun adıdır fitne.

İşkencelerin, ambargoların, sürgünlerin karşısında dimdik ayakta duran, kardeşlerini kendine tercih eden (isar sahibi);Allah’ın övdüğü kutlu sahabeyi “Sıffin” savaşında kılıçla birbirlerine doğratan karanlık güçtür.

Kerbela ve Harre olayları da fitnecilerin senaryosunu yazdığı ve Müslümanlara rol verdiği korkunç olaylar değil midir!

Karşısında küfür milletinin dayanamadığı; büyük medeniyetler kurarak dünyaya örnek olan Selçuklunun, Osmanlının, Endülüs’ün yıkılış sebebi de fitnenin oyununa gelip bölünme, parçalanma ve birbirleriyle savaşmaktan başka nedir ki! Emevi’yi ve Abbasi’yi yıkan da fitnenden başkası değildi.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

486. Sayı Haziran 2023