Sayı : 497   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sana İtikattan Soruyorlar ?

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Yüce Allah Kur'anı Kerim'i Koruyacağını Vaat Ettiği Halde Diğer İlahi Kitapları Niçin Koruyacağını Vaat Etmemiştir ?

  • 01 Ekim 2023
  • 156 Görüntülenme
  • 490. Sayı / 2023 Ekim



Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), bütün zamanlar ve mekânlar için gönderilmiş son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyeceğine göre, eğer Allah O’na verdiği Kur’an’ı korumasaydı, daha sonraki asırlarda gelen/gelecek insanların doğru yolu bulmaları mümkün olamazdı. Nasıl ki Hz. İbrahim’i ateşin yakmasından Allah korumuşsa, aynı şekilde Kur’an-ı Kerim’i de değişiklikten muhafaza etmiştir.

 

 

“YÜCE ALLAH KUR’AN-I KERİM’İ KORUYACAĞINI VAAT ETTİĞİ HALDE DİĞER İLAHİ KİTAPLARI NİÇİN KORUYACAĞINI VAAT ETMEMİŞTİR?”

Kur’an-ı Kerim, Yahudi ve Hıristiyanların kendilerine gönderilen Tevrat ve İncil metinlerini kasıtlı olarak değiştirdiklerinden ve yanlış yorumlamak suretiyle tahrife gittiklerinden bahseder. (Bkz. Bakara, 2/75; Nisâ, 4/46; Mâide, 5/13; Mâide, 5/41) Bu ayetlerde “kelimelerin mevzilerinden tahrif edildiği” belirtilmektedir. “Uç, sınır, kenar” anlamlarına gelen “harf” kökünden türetilen tahrif, “kelimelerin mevzilerinden tahrif edilmesi” ve “sözün farklı bir şekilde yorumlanması” şeklinde meydana gelmektedir. (Bkz.Râgıb el-İsfehânî, Müfredât fî Garîbi’l-Kur’an, İstanbul: Kahraman Yayınları, 1986, s. 163-164) Burada tahrif, hem lafız ve hem de lafzın yorumunda ortaya çıkmaktadır. Kitab-ı mukaddes tarihinde meydana gelen tahrif olayının birçok sebebinden bahsedilebilir.

Tevhidin tarihinde Allah'ın vahiy yoluyla Hz. Musa'ya gönderdiği ilahi kitabın adı Tevrat’tır. Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimiz kadarı ile Tevrat, Yahudiler tarafından tahrif edilmiştir. (Bkz. Bakara, 2/75; Âl-i İmrân, 3/3, 48, 50, 56, 93; Mâide, 5/43, 44, 46, 66, 68, 110; A'râf, 7/157; Tövbe, 9/111; Fetih, 48/29; Sâf, 61/6; Cum'a, 62/5) Tahrifin en büyük sebeplerinden birisi bu ilahi kitapları korumada hafızlık geleneğinin olmaması ve zamanında yazıya geçirilmemesidir. Nitekim Tevrat, Hz. Musa’dan altı asır sonra yazıya geçirilmiştir. Bir de kutsal kitapları sadece din adamlarının okuma yetkisi vardı ve bu kitaplar da mabetlerde bulundurulurdu. Savaşlar, bu kitapların mabetlerde korunmasını güçleştirmiştir. Tarihî kayıtlara göre ilk kez Asur Kralı Buhtunnasr Kudüs'ü işgal edince sinagog ve havralarda bulunan Tevrat nüshalarını yaktırmıştır. Yahudilere göre Azra isimli birisi, yüz sene sonra Tevrat'ı ezberinden tekrar yazmıştır. Yine kaynaklara göre Roma Kralı Artiokus da Filistin'i işgal ettikten sonra Tevrat nüshalarını ikinci kez yaktırmıştır. Böylece Tevrat'ın nasıl yazıldığı hususunda net bilgi yoktur. Ancak Müslümanlar, Allah'ın Hz. Musa'ya bir kitap verdiğine ve bunun Tevrat olduğuna inanırlar.

Semavi kitaplardan İncil ise, Hz. İsa'ya verilen kitabın adıdır. Hz. İsa döneminde inanç özgürlüğü olmadığı için indirilen ayetler duyurulur, geçilirdi. Yazıya aktarılmazdı. Buna imkân ve ihtimal de yoktu. Hıristiyan dünyasında genel kabul gören; Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncillerinden başka; Barnaba İncili ve Saint Thomas İncili de meşhur İncil metinleri arasında yer alır. Özellikle Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri, Hz. İsa’ya Allah tarafından indirilen İnciller olmayıp Hz. İsa’nın hayatı hakkında veya sonraki nesillerden gelenlerin verdikleri bilgileri bir araya getiren siret kitapları hükmündedir. Hz. İsa Aramice konuştuğu halde bugün Hıristiyanların elinde bulunan kitapların hepsi Grekçedir. İncil de Hz. İsa’dan altmış yıl sonra yazıya geçirilmiştir. Bütün bu tarihi gelişmeler her iki kitabın da sahihlik özelliğini kaybettiğini, her türlü tahrife ve tebdile açık hale geldiğini göstermektedir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

490. Sayı Ekim 2023