Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İslam Aleminden

Ahmet Varol

İşgal Gayrimeşru Direniş Meşrudur

  • 01 Kasım 2023
  • 151 Görüntülenme
  • 491. Sayı / 2023 Kasım



Şimdiye kadar savaşın tansiyonunun yükseldiği dönemlerde fitili çeken sürekli işgalci siyonistler oldu. Ancak küresel emperyalizm, işgalci siyonistlerin fitili çektiği dönemlerde de gene onları haklı bulduğunu ve bunun onların kendilerini savunma hakkı olduğunu iddia etmişti. Yani görüldüğü gibi fitili çeken taraf hangisi olursa olsun küresel emperyalizm açısından değişen bir şey olmuyor. Her keresinde “haklı (!)” işgalciler oluyor. Dolayısıyla 7 Ekim 2023’te başlatılan Aksa Tufanı’nda görünüşte fitili çeken tarafın Filistin direnişi olmasından dolayı onu eleştirmemiz ve haksız çıkarmamız anlamsızdır.

 

 

Biz inanıyoruz ki Allah’ın izniyle direniş işgal güçlerinin vahşeti ve saldırganlığı karşısında yine yılmayacak ve kararlılıkla direnecek. Savaşın uzaması ise işgalcinin kendi içinde çözülmesine ve sıkıntılarının artmasına neden olacağı için bir yerden sonra ateşkese razı olmak zorunda kalacaktır.

 

 

 

 

 

 

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Kendileriyle savaşılan (müminlere) zulmedilmeleri dolayısıyla (savaşa) izin verilmiştir. Şüphesiz Allah onlara yardım etmeye güç yetirir. Onlar sırf: Rabbimiz Allah'tır, dediklerinden dolayı haksız yere yurtlarından çıkarılmışlardır. Eğer Allah'ın insanların bazılarını bazılarıyla savması olmasaydı şüphesiz içlerinde Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılırdı. Allah kendine yardım edenlere elbette yardım edecektir. Şüphesiz Allah güçlüdür, yücedir.” (Hacc, 22/39-40)

Yüce Allah’ın, zulme maruz kalan ve yurtlarından çıkarılan, üstelik kendileriyle savaşılan müminlere, düşmana karşı savaşma izni verilmesiyle ilgili iki ayetinin mealini aktardıktan sonra bir örnek üzerinde durmak istiyorum. Tarihten bunun benzeri daha pek çok örnek bulabilirsiniz. Bunların bazılarında kendileriyle savaşılmasına karşı büyük fedakârlıkları göze alarak savaşan müminler zafer kazanmış ve düşmanı bertaraf etmiş, bazılarında ise yenilgiye uğratılmış, ama asla kaybetmemişlerdir. Çünkü onlar meşru hakları ve davaları uğrunda savaştıkları için ölümle onlara, Yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretine mazhar olacaklarını ümit ve temenni ettiğimiz ebedi hayatın kapısı açılmıştır.

Çanakkale Savaşı’nı her zaman büyük bir kahramanlık destanı olarak aktarırız. Gerçekte de öyledir. Tarihe geçmiş isimsiz kahramanların orada yazdıkları destanı da Mehmet Akif ne güzel şiirleştirmiş! O şiiri okuduğumuzda kendimizi adeta o şanlı mücadelenin içinde ve canlarını feda ederek zalimlerin önünü kesen, onlara geçit vermeyen kahramanlarla birlikte hissediyoruz.

Oysa o savaşta 250 bin insan hayatını feda etmişti. Şimdi o insanlara, “Dünyanın bütün ceberrut güçlerini yanlarına toplayan ve tüm dünyaya hükmetmek için bütün insani değerleri ayaklar altına alan, küresel egemenliğini sağlamlaştırmak için her türlü zulmü işlemeyi göze alabilen, bu konuda hiçbir ahlaki, hukuki ve insani değer tanımayan bir canavar selinin karşısına niye çıkıp da bu kadar insanın hayatını kaybetmesine sebep oldunuz? Neyinize güveniyordunuz? Bunca insana yazık olmadı mı?” diye soru sorabilir miyiz? Sorarsak onlara haksızlık etmiş olmaz mıyız? Onlar gerçekten ümmetin iftiharı ve tarihimizin şerefidir.

Dediğimiz gibi tarihten bunun örneklerini çoğaltabiliriz. Çanakkale direnişi Allah’ın izniyle zaferle sonuçlanmıştır. Zaferle sonuçlanmayan örnekler de var. Ama asıl büyük zafer ebedi hayatın kazanılmasıdır. Nitekim Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “O (düşman) topluluğu izlemekte gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız sizin acı çektiğiniz gibi onlar da acı çekiyorlar. Üstelik siz Allah'tan onların ummadığını umuyorsunuz. Allah ilim sahibidir, hâkimdir.” (Nisa, 4/104)

Filistin’deki direniş hareketinin, Filistin topraklarını 75 yıldan beri işgal altında tutan ve sürekli zulmeden, haksızlık eden siyonist işgal güçlerine karşı 7 Ekim 2023 Cumartesi sabahı başlattığı Aksa Tufanı adı verilen harekâtına İslami camiadan da birçokları çeşitli şekillerde eleştirilerde bulundu ve hatta bunu başlatanlara yönelik haksız ve tamamen tutarsız, siyonist işgalcilerin piyasaya sürdüğü birtakım yalan ve iftiraları ciddiye alan iddiaları gündeme getirdiler.

En başta sordukları soru, “Niye rahat durmadınız da bu siyonistleri azdırdınız?” Sanki o olaydan önce her şey süt limandı da, siyonistler Filistin direnişinin harekete geçmesinden sonra azgınlaştı.

Oysa en başta şunu bilmek gerekir ki, Filistin topraklarında, 1917’den bu yana yani 106 yıldır devam eden bir işgal var. Bunun 1948’e kadarki kısmı İngiliz işgali, ondan sonrası yani 75 yıldan beri süren kısmı da siyonist işgaldir. Bu süre içinde o toprakların asıl sahiplerine sürekli zulmedildi. Onlar kendi öz yurtlarından çıkarıldılar ve kendilerine karşı kesintisiz savaş var. Savaşın tansiyonu bazı zamanlarda düşüyor bazı zamanlarda yükseliyor olsa da kesintisiz bir şekilde devam ediyor.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

491. Sayı Kasım 2023