Dokuması henüz tamamlanmamış bir duvar halısıdır hayat. Çizimi eksik kalmış bir tablo, ya da tamamlanmayı bekleyen, yer yer eksik cümlelerin olduÄŸu bir ÅŸiir. Ä°nce ince dokumak gerek yarım kalan yönlerini kırmadan incitmeden…
“Birbirinizle kaynaÅŸasınız diye gönderdim’’ (Hucurat, 49/13) ilahi mesajına muhatap olarak yaratılan insan, yaÅŸadığı her anın hesabını da vereceÄŸi idrakinde olmalıdır.
Ä°nsan; ne kadar naif ve deÄŸerli bir o kadar da sorumlu bir varlık. Âdemi yönleriyle ÅŸenlendirirken dünyayı, iyi niyet ve sevgiyle umudun timsali Habil olur, ya da önyargı içine düÅŸerek hasedi bir kimlikle Kabil’leÅŸir. Amaç bellidir insani özellikleri koruyarak, Ä°slami bir yaÅŸantıyı hâkim kılmaktır, ama ne zaman amaç unutulursa iÅŸte o an baÅŸlar önyargılar, kırılmalar. KaynaÅŸmanın temelinde var olan sevgi ve aÅŸk yok olur ve artık umutsuzluÄŸa yelken açılır…
Ä°nsanın insani kimliÄŸini, sahip olduÄŸu sandığı ÅŸeyler bozdu. Her sahipleniÅŸ bir ÅŸeyleri kopardı kendinden. Sahip olmak sınırları aÅŸmaktı, sahip olmak emanete ihanet etmekti. Hâlbuki hiçbir ÅŸeye sahip deÄŸilken, yegâne sahibin Allah tır. Ä°ÅŸte bu gerçek unutulmazsa o zaman kul olduÄŸunun farkına varabilirsin. Bu hayata sahip olmaya deÄŸil, ÅŸahit olmaya geldiÄŸimiz gerçeÄŸini…
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız