Allah Musibetlerle İmtihan Eder , Mustafa Çelik
Sayı : 495   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hususi Fikirler

Mustafa Çelik

Allah Musibetlerle Ä°mtihan Eder

  • 08 Mayıs 2020
  • 1808 Görüntülenme
  • 449. Sayı / 2020 Mayıs
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Mustafa Çelik
Tüm Yazı Arşivi



Biz iman çeÅŸmesinden sevgi suyunu içmiÅŸiz ırmak ırmak. Hz. Muhammed (sav)’den bu yana Ä°slâm ümmeti olarak çoÄŸaldık tekbir tekbir çaÄŸlayarak. Ä°mtihanın ÅŸartlarına katlanacağız bazen sabır ederek, bazen de aÄŸlayarak. Musibet hangi çeÅŸitten olursa olsun Allah’ın izniyle isabet eder. Her musibet bir afettir, her afet bir ayettir. Her ayet bir iÅŸarettir, her iÅŸaret bin bir ibrettir. Musibetler bize imtihandır, inzardır, ihtardır, ikazdır.

 

Musibetler; imtihan maksadıyla dünyaya gönderilen insanın göstereceÄŸi tepkileri ölçmek için sorulan sorulardır. Fakirlik, hastalık, kaza ve belâlar, semavî ve arzî afetler ve ölümler karşısında buna muhatap olanların göstereceÄŸi davranışlar imtihanın ana sorusunu oluÅŸturur. Her insan imtihan olur; ama soru kitapçıkları ayrı ayrıdır. Bazılarına A kitapçığı, bazılarına B kitapçığı düÅŸer. Sorular kiÅŸiye ve seviyeye göre sıralamada farklılık gösterir, ama puan deÄŸeri ve puanlama sistemi aynıdır.

 

Allah musibetlerle terbiye edip imtihan eder. Musibette "kulları deneme, imtihan edip iyiyi kötüden ayırma" gayesinin bir neticesi, mü’minle kâfirin, yalancı ile doÄŸrunun, sabırlı gerçek mücahit ile sahtekârın, Allah ve Rasûlüne uyanla uymayanın ve mü’minle münafığın seçilip birbirinden ayrılmasıdır. Her musibette iki yön vardır. Biri, insanın iÅŸlediÄŸi suçlardan dolayı gördüÄŸü ceza manasına gelir; diÄŸeri, Allah’ın merhametinin tecellisine bakar. Ä°nsana bakan yönüyle her musibet Ä°lâhî adaletin bir yansımasıdır. Bir ihkak-ı haktır, bir cezadır ve dolayısıyla da bir kefarettir. Allah’ın rahmetine bakan yönüyle her musibet, bir Ä°lâhî lütuftur, bir iltifattır, bir korumadır, bir inayet cilvesidir. Bir terbiye etme sürecidir.

Bu dünya bir imtihanlar geçididir. GüneÅŸe bakarken dimdik uzandığımız göze; gönül dağında geldik büründük gölgemize.. Salihattan olan amel mü’min gönüllerde vazgeçilmez divan. Allah rızası için ÅŸer’i ÅŸerife uygun olarak ortaya konulan her amel yarınlar için dikilen bir fidan!

Enes Ä°bni Mâlik (ra)den rivayet edildiÄŸine göre Rasûlullah (sav) ÅŸöyle buyurdu:"Herhangi birinizin elinde bir hurma fidanı varken, kıyamet kopacak olsa, derhal onu diksin!" (Heysemî, Mecmeu'z-zevâid, IV, 63-Bezzâr'dan naklen)

Biz iman çeÅŸmesinden sevgi suyunu içmiÅŸiz ırmak ırmak. Hz. Muhammed (sav)’den bu yana Ä°slâm ümmeti olarak çoÄŸaldık tekbir tekbir çaÄŸlayarak. Ä°mtihanın ÅŸartlarına katlanacağız bazen sabır ederek, bazen de aÄŸlayarak. Musibet hangi çeÅŸitten olursa olsun Allah’ın izniyle isabet eder. Her musibet bir afettir, her afet bir ayettir. Her ayet bir iÅŸarettir, her iÅŸaret bin bir ibrettir. Musibetler bize imtihandır, inzardır, ihtardır, ikazdır. Ä°slam'daki dünya ve ahiretin sebep-sonuç iliÅŸkisi ile birbirlerine olan sıkı münasebetinden ötürü "dünya hayatı, ahiretin tarlasıdır." düÅŸüncesi içerisinde "kimin daha iyi amel edeceÄŸini denemek üzere" (Mülk, 67/2) insan için farklı yaÅŸam ortamları ve deÄŸiÅŸik hayat standartları verilmiÅŸtir. Hatta fert olarak bir insanın hayatı bile kendi içinde girintili çıkıntılı bir tablo çizer. Dünyada nimet, iyilik ve ihsan ile zaruret, çaresizlik, yoksulluk ve sıkıntı arasına sıkıştırılmış bir hayat vardır. Hayat, zıtlıkların bileÅŸimidir. Ä°nsanların kimi zengin, kimi fakir; kimi neÅŸeli, kimi kederli; kimi sıhhatli, kimi hastadır. Ä°nsanların birbirlerine karşı durumları bu olmakla beraber fert bazında da insan, neÅŸeli-üzüntülü, varlıklı-fakir, sıhhatli-hasta durumlarının arasında gider, gelir. Mü’min insan için bolluk ile imtihan; güzel fırsat MaÅŸaallah. Kul nankör olursa belki geri alınır, bu nimetler Mazaallah.

Kur’an'da imtihan, deneme ve imtihan maksatlı baÅŸa gelenler manasını baÅŸta "belâ" ve "musibet" kelimeleri ifade etmektedir. Ancak bu iki kelimenin yansıra "durr" , "azab" , "hızy", "be's" ve "fitne" kelimeleri de bu paraleldedir. Åžimdi bu kavramların hepsine kısaca deÄŸinelim. Bela kelimesi (b-ı-y) fiilinin mastarı olup "sınamak, denemek, imtihan etmek" manalarına gelir ve fiil olarak hem "b-ı-y" hem de "ibtela" ÅŸekilleriyle kullanılır. Ä°sim ÅŸekli ise "bela" ve "ibtila" dır. (Bkz. Bakara, 2/49; Araf, 7/141; Enfal, 8/17; Ä°brahim, 14/6; 5affat, 37/106; Duhan,44/33)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

449. Sayı Mayıs 2020