İmtihanlarımız ve Çarelerimiz , Kadir Demirlenk
Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

YaÅŸama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

İmtihanlarımız ve Çarelerimiz

  • 08 Mayıs 2020
  • 1195 Görüntülenme
  • 449. Sayı / 2020 Mayıs



Bu imtihanlarda yapılması gereken en önemli iÅŸlerden biri sabır ve sebattır. Çünkü imtihanın kazanılıp ya da kaybedilmesi ve sürdürülebilirliÄŸi büyük oranda kiÅŸinin sabrına baÄŸlıdır. Sabreden kiÅŸi her halükarda kazanacaktır. Mü’min kula düÅŸen görev ve sorumluluk; emredilen hususlara riayet ederek haramlardan sakınmak, kendisinden nasıl hareket edilmesi isteniyorsa o ÅŸekilde hareket etmek, beÅŸer planında yapması gereken iÅŸleri yapıp tedbirlere baÅŸvurmaktır.

 

Müslüman, Allah'ın sabredenlerle beraber olduÄŸunu bilmeli, isyan etmeden, Allah’tan ümidi kesmeden sabırla Rabbimizin hayırlı takdirini beklemelidir. Müslüman zihnini, kalbini, hayatını, sözlerini, yaÅŸantısını muhasebe ve murakabe ederek bunların neticesinde kendinde bulunan eksiklikleri ve yanlışları tespit ederek bunlardan vazgeçip Allah'a tövbe ve istiÄŸfar ederek gözyaşı dökmelidir.

 

Rabbimiz Teâlâ bütün kâinatı yoktan var etmiÅŸ bizleri sonsuz ve sınırsız nimetlerle donatmıştır. Ä°nsanoÄŸlunu da gayesiz ve maksatsız yaratmamış kendi haline de bırakmamıştır. Gerek dünya hayatını yaÅŸarken verdiÄŸi nimetlerle –hayat, saÄŸlık, eÅŸ, evlat, mal, mülk, makam, mevki vs.- gerekse de vakti zamanı geldiÄŸinde bu nimetleri almak suretiyle de imtihan etmektedir. Rabbimiz Kur’an’da bu imtihan sebeplerini ve süreçlerini deÄŸiÅŸik ÅŸekillerde bizlere açıklamaktadır.

Müslüman öncelikle ÅŸunu bilmelidir ki yeryüzünde meydana gelen her ÅŸey belli bir düzen ve intizam içerisinde, sebep-sonuç baÄŸlamında ve en önemlisi de Cenab-ı Mevlana'nın ilmi, irade ve takdiri ile gerçekleÅŸmektedir. O’nun bilgisi, dilemesi ve iradesi olmadan yeryüzünde hiçbir ÅŸey gerçekleÅŸmektedir.

“Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.”(Tekvir, 81/29), “De ki: Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı ÅŸeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.” (Tövbe, 9/51), Kur'an'da, hayatın ve varlık sebebimizin imtihan olduÄŸu ifade edilir. Hayır ve ÅŸer başımıza gelen her ÅŸey bir imtihan sebebidir. Bu durumlarda kul, imtihanın farkında olması, imtihana tabi tutulduÄŸunun bilinciyle hareket ederek dönüÅŸünün Allah'a olacağını bilmelidir. Rabbimiz bunu her durumda bize ifade etmektedir.

“O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” (Mülk, 67/2), “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.”(Bakara, 2/155), “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de ÅŸer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.”(Enbiya, 21/35),Hatta Rabbimiz biz insanları da birbirimize imtihan vesilesi kılmıştır.“ …(Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin, hakkıyla görendir.” (Furkan, 25/20), “... Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” (TeÄŸabün, 64/14-15, Tövbe, 9/28)

Kur'an'da Rabbimiz insanları zaman zaman samimiyet testine tabi tutar. BaÅŸa gelen bu musibetler; iyilerle kötüleri ortaya çıkartmak ve onları ayırt etmek için yapılmaktadır. Musa (as),Ä°brahim(as) örneÄŸi baÅŸta olmak üzere diÄŸer peygamberlerin kavimleri ile, hastalıklarla, aile fertleriyle imtihanları, çektikleri sıkıntılar ve meÅŸakkatler, Hz. Peygamber(sav) ve müminlerin imtihanları, insanlar arasındaki meydana gelen sözleÅŸmeler ve antlaÅŸmalardaki sıkıntılar, beÅŸeri iliÅŸkilerinde insanların birbirleriyle imtihanı bunların örneklerini oluÅŸturur.

“Hani, sizi azabın en kötüsüne uÄŸratan, kadınlarınızı saÄŸ bırakıp, oÄŸullarınızı boÄŸazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı.” (Bakara, 2/49, Ä°brahim,14/6)

“Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani (düÅŸman) ordular üzerinize gelmiÅŸti de biz onların üzerine bir rüzgâr ve göremediÄŸiniz ordular göndermiÅŸtik. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir. Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmiÅŸlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmiÅŸti. Siz de Allah'a karşı çeÅŸitli zanlarda bulunuyordunuz. Ä°ÅŸte orada mü'minler denendiler ve ÅŸiddetli bir ÅŸekilde sarsıldılar.” (Ahzab, 33/9-11)

“Ä°brahim, ÅŸöyle dedi: Öyle ise siz, (hâlâ) Allah'ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek ÅŸeylere mi tapacaksınız?…. (Ä°çlerinden bazıları): EÄŸer (bir ÅŸey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin, dediler. Ey ateÅŸ! Ä°brahim'e karşı serin ve esenlik ol, dedik.

Biz, Lût'a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin iÅŸler yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık (Allah'ın emrinden çıkan kimseler) idiler.

(Ey Muhammed!) Nuh’u da hatırla. Hani o daha önce dua etmiÅŸti de biz onun duasını kabul ederek, kendisini ve ailesini o büyük sıkıntıdan (tufandan) kurtarmıştık.

Eyyûb'u da hatırla. Hani o Rabbine, Åžüphesiz ki ben derde uÄŸradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin, diye niyaz etmiÅŸti.

Zünnûn'u da hatırla. Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmiÅŸti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, Senden baÅŸka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum, diye dua etti. Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. Ä°ÅŸte biz mü'minleri böyle kurtarırız.

Zekeriya'yı da hatırla. Hani o, Rabbine, Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın, diye dua etmişti.

Irzını korumuÅŸ olan kadını da (Meryem'i de) hatırla. Ona ruhumuzdan üflemiÅŸtik. Kendisini de, oÄŸlunu da âlemlere (kudretimizi gösteren) birer delil yapmıştık.”(Enbiya, 21/56-91 arası özetle)

Nimetlerle imtihan olunmak imtihanın ayrı bir yönü belki de daha zor olanıdır. “Ä°nsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye ÅŸüphesiz biz yeryüzündeki ÅŸeyleri ona bir zinet yaptık.”(Kehf, 18/7) Bu nimetler her bir ferdin üzerinde deÄŸiÅŸik ÅŸekilde tecelli eder. Kimi ömrü ile kimi eÅŸ ve evladıyla kimi anne ve babasıyla kimi malı mülkü ile kimi makam ve mevki ile kimi ilmiyle kimi ÅŸan ve ÅŸöhreti ile herkes verilen sahip olduÄŸu nimetlerle imtihan olunmaktadır. Bunların Kur’an’daki zirve örnekleri; Süleyman(as), Firavun ve Karun’dur.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

449. Sayı Mayıs 2020