Kıblemizin Anlamı Nedir , Abdullah Aygün
Sayı : 496   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Abdullah Aygün

Kıblemizin Anlamı Nedir

  • 08 Mayıs 2020
  • 1449 Görüntülenme
  • 449. Sayı / 2020 Mayıs
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Abdullah Aygün
Tüm Yazı Arşivi



Önce Mescid-i Aksa’yı sonra da Kâbe’yi kıble edinen Müslümanlar, aynı zamanda iki kıbleyi birleÅŸtirmiÅŸ tek ümmettir. Ä°ÅŸte bu kıble deÄŸiÅŸikliÄŸinden sonra Ä°slam toplumu bağımsız bir kiÅŸilik kazanmıştır. Müslümanlarda, diÄŸerlerinden ayrı ve farklı olma bilincini yerleÅŸtirmiÅŸtir. Zira Mescid-i Aksa’ya dönerek namaz kılmak, belli oranda Ehl-i kitap ekseninde kalmak demekti.

 

 

Her ümmetin kendine göre bir yolu vardır. Bu yol, onun kimliÄŸini, benliÄŸini ve karakterini oluÅŸturur. Ä°slam, Kâbe’yi kıble yapmakla, Ümmet-i Muhammed’e Hz. Ä°brahim’in tevhid dinini ihya eden ve diÄŸer toplumlardan farklı bir yol çizmiÅŸtir. Böylece onun taklide dayanmayan, diÄŸerlerinden tamamen farklı bağımsız, orijinal ve müstakil bir ümmet olmasını saÄŸlamıştır.

 

 

Din ve iman kardeÅŸliÄŸi dışında, Müslümanların tek bir ümmet olmasını saÄŸlayan birçok unsur vardır. Kıbleye yani dünyanın ister kuzeyinde ya da güneyinde, ister doÄŸusunda ya da batısında olsun her Müslüman’ın Kâbe’ye yönelmesi de bunlardandır.

Ehl-i kitabın da kendilerine mahsus kıbleleri vardır. Yahudiler Kudüs’e, Hıristiyanlar ise doÄŸuya doÄŸru yönelir(di). Hz. Peygamber ve sahabe ise Mekke döneminde ve hicretten sonra Medine’de ilk bir buçuk yıl boyunca Kudüs’e doÄŸru namaz kılıyordu. Bu durum Yahudileri şımartıyordu. “Hem bizim kıblemize tabi oluyor, hem de dinimize muhalefet ediyorlar. Bunlar kıblelerini bilmiyor, onlara kıbleyi öÄŸrettik.” gibi sözler ediyorlardı. Böylece Müslümanların kendilerine uyduÄŸunu ve onları taklit ettiÄŸini ifade ediyorlardı. Onların bu tavırları ve ayrıca tahrif edilmiÅŸ bir dinin mensuplarıyla aynı yöne dönmek, Hz. Peygamberi rahatsız ediyor ve kıblenin Kâbe’ye çevrilmesini arzuluyordu. Çünkü Kâbe yeryüzünde insanların ibadet etmesi için yapılan ilk mabettir. (Bkz.Âl-i Ä°mrân, 3/96) Yahudi ve Hıristiyanların da ata kabul ettikleri Hz. Ä°brahim tarafından inÅŸa edilince, sadece hac mekânı deÄŸil aynı zamanda kıblegâh da olmuÅŸtu.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

449. Sayı Mayıs 2020