Görüldüğü kadarıyla ordu genel komutanlığı önünde toplanan kalabalıkları yönlendirenler, asker devreye girmeden ve tutumunu değiştirmeden Ömer El-Beşir yönetimini istifaya zorlamalarının kolay olmayacağını görmüş ama askere de güvenmiyordu. Askerin Ömer El-Beşir yönetimine darbe yapmaya zorlanmasını kendi açısından bir zafer olarak görüyordu ama geçiş yönetiminin dahi askerin elinde kalmasının zaferinin çalınmasına neden olabileceği endişesi taşıyordu.
Özellikle Suudi Arabistan, BAE ve Mısır, Sudan'daki darbecilerin kendilerine mahkûm hale gelmesinden son derece memnundu. Doğan fırsatı değerlendirmek ve Sudan'da gidişatı kontrol altına alabilmek için derhal devreye girdi, Sudan'a ekiplerini gönderdi ve buradaki darbeci yönetimin köprüler inşa etme ihtiyaçlarını iyi değerlendirmeye çalıştılar.
Ribat dergisinin Şubat 2019 sayısında "Sudan'daki Gösteriler" başlıklı bir yazımız yayınlanmıştı. Bu yazıda Sudan'da 19 Aralık 2018 tarihinde patlak veren gösterileri hazırlayan sebepler ve bu gösterilerin gidişatı hakkında bilgi vermeye çalışmıştık. Dolayısıyla gösterilerin patlak vermesi öncesi ve birinci ayında yaşanan gelişmeler hakkında bu yazımızdan bilgi edinebilirsiniz. Gösterilerin başlangıç aşaması hakkında ayrıca bilgi vermeye gerek görmüyoruz.
Sudan'daki gösterilerde ordu Beşir yönetimine destek veren açıklamalarıyla öne çıktı. Fakat Nisan 2019'un başlangıcında yaşanan olayların arkasından birden tavır değiştirdi ve 11 Nisan 2019 tarihinde Ömer Hasan El-Beşir yönetimine karşı askeri darbe gerçekleştirdi. İşte bu darbeyi hazırlayan gelişmeler ve sonrasında yaşanan olaylar hakkında bu yazımızda bilgi vermeye çalışacağız.
Cezayir'de Abdülaziz Buteflika'nın ülkede beşinci dönem için Cumhurbaşkanı olmak amacıyla aday olmasına başlangıçta destek veren ordunun sonra halktan gelen tepkiler ve gerçekleştirilen protesto eylemleri karşısında tavır değiştirerek onu adaylıktan çekilmeye sonra da 2 Nisan 2019 tarihinde görevinden istifa etmeye zorlamasının Sudan'daki olayları etkileyip etkilemeyeceği konusunun tartışılmaya başlandığı sırada Sudan'daki gösterilerde ilginç bir gelişme yaşandı.
Gösterileri organize eden kuruluşlar ve mekanizmalar kalabalıkları ordunun merkez karargâhının önündeki meydana taşıdılar. Göstericiler ordudan Beşir'e desteği bırakarak halkın ayaklanmasından yana tavır almasını ve onu iktidarı bırakmaya zorlamasını istemeye başladılar. Bu durum Cezayir'de ordunun tavrının Buteflika'yı istifaya zorlamasının Sudan'daki kitlesel eylemleri organize edenleri etkilediğini ve onların, Beşir'in düşürülmesinin ancak ordunun tavrını değiştirmesiyle mümkün olacağını düşünmeye başladıklarını gösteriyordu.
Emniyet güçleri ordu genel komutanlık merkezinin önünde toplanarak gösteri yapanlara ilk gün müdahale etti ve çıkan olaylarda en az on kişi hayatını kaybetti. Ama sonrasında emniyet teşkilatı tavrını değiştirerek artık olaylara müdahale etmek istemediğini ve ülkede bir demokratik değişime ihtiyaç olduğunu dile getirmeye başladı. İlk gün yapılan müdahaleler ve on kişinin hayatını kaybetmesi de kalabalıkların dağılmasını sağlamamış bilakis destek verenlerin daha da artmasına neden olmuştu. Protesto eylemleri ısrarlı bir şekilde sürdürüldü. Kitlelerin üzerine doğru geldiğini, emniyet teşkilatının bu insan seli önünde durmasının artık çok zor olacağını ve selin kendi üzerine doğru geldiğini, göstericilerin taleplerinin göz ardı edilmesi durumunda doğacak sonuçlara katlanmanın zor olacağını gören ordu da olaylara müdahale etmeyi değil hakim yönetime müdahale etmeyi tercih etti ve 11 Nisan sabahı Ömer El-Beşir yönetimine karşı darbe gerçekleştirdi.
İlk gerçekleştirilen darbenin koordine edilmesinde aktif rol oynayan üç önemli isim vardı: Yine El-Beşir'in liderliğindeki hükümette Savunma Bakanı olarak görev yapan Orgeneral Avad bin Avf, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kemal Abdulmaruf ve Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı Başkanı Orgeneral Salah Abdullah Kuş. Bunların üçü de aslında Ömer El-Beşir'e yakın isimlerdi ve o zamana kadar yaptıkları açıklamalarda El-Beşir yönetimine desteklerini dile getirmişlerdi.
Askerin yönetime el koyduğunun duyurulmasından sonra kamuoyuna bir açıklama yapılacağı duyuruldu. 11 Nisan Perşembe günü merakla beklenen bu açıklama metnini bayağı geç bir vakitte, Savunma Bakanı Orgeneral Avad bin Avf okudu. Bu ilk açıklamada ülkede ekonomik sıkıntılara ve aylardan beri devam eden olaylara temas edildikten sonra askerin yönetime el koyarak El-Beşir hükümetini ilga ettiği, ancak askerin iktidarda kalmaya istekli olmadığı, iki yıllık bir geçiş yönetimi oluşturulacağı, sonra da seçimle iş başına gelecek sivil bir hükümete yönetimin devredileceği dile getirildi. Bu arada anayasanın askıya alındığı, üç aylık olağanüstü hal uygulaması ilan edildiği, bu sürenin ilk bir ayında gece saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanacağı duyuruldu. İktidarına son verilen Ömer El-Beşir'in de güvenli bir yerde gözetim altında tutulduğu açıklandı.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız