Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sosyal Doku

Nureddin Yıldız

Yeni Bir Şey Yok

  • 10 Ekim 2019
  • 1553 Görüntülenme
  • 442. Sayı / 2019 Ekim



İlk insandan itibaren her şey esasen aynıdır. Bugünkü şeklinin teknoloji ile renklenmiş olması, olayı mü’min gözüyle inceleyebilenler için farklılık göstermemektedir. Kullanılan silahların şekli değişmiştir ama silaha iten mantık değişmemiştir. Alkolün şişesi değişmiş, özü kalmıştır. Cinayetin tarzı farklılaşmış, sonucu kalmıştır. Yüzeysel değişikliklerden söz etmek mümkündür ama öz aynıdır. İnsan aynı insandır, tabiat aynı tabiattır. Yaratan Allah’ın yaratma maksadı da değişmemiştir.

 

Peygamberler, nihayetinde mucizelerle teyit edilmiş ve peygamberliğin getirdiği farklılıklarla olayın içinde tutulmuşlardır. Onların izlerini takip edenler ise bu açıdan daha zor denebilecek şartlarda batılın karşısında duracaklardır. Hakkı görmeye bile tahammül edemeyen bir batıl cephesinin karşısında; mucizelerin kesildiği, Cebrail’in vahiy getirmediği bir zamanda sebat etmek zorundadırlar.

 

İnsanla beraber ortaya çıkan hak-batıl cepheleşmesinin tarihini, ilk insandan başlatmamız doğru olandır. Söz konusu cepheleşme, bu doğruluğun bir uzantısı olarak son insana kadar da devam edecektir. Çok iyimser olmak da ortada olağanüstülük görmek de yanlıştır. Çok basit bir benzetme ile önümüzdeki durum bir çeşit yaz-kış kutupları gibidir. İnsanın, dünya hayatındaki varlık nedenini idrak ettikten sonra anlaşılma zorluğu da kalkmış olur. İmtihan maksadı ile dünyaya gönderilen insanın, imtihan aracı olan batıla karşı onun neden var olduğunu sorgulaması makul bir sorgulama olamaz. İlk insandan itibaren, bütün insanlar için geçerli kurallar uygulanmaktadır. Her insanın, önüne konmuş bulunan hak/batıl seçeneklerinden hangisini tercih edeceğinin görülmesi ve kaydedilmesi gerekmektedir. Batıl asla boşuna değildir.

Ne batılın hakkı kökten kaldırması gerçekleşebilir ne de hakkın batılı yok edip batılın bulunmadığı bir dünyada kulluk ispatında bulunması gerçekleşebilir. Her iki durum da dünya hayatının seyri içinde mümkün değildir. Hak var olacak, bir kısım insanlar ona bağlanacak; batıl da var olacak ve bir kısım insanlar hatta insanların çoğunluğu ona bağlanacaklardır. İnsanın önünde cennet ve cehennem gibi iki sonuç bulunduğu sürece en tabii seyir böyle bir seyirdir. Bize kadar ulaşan insanlık tarihi, böyle bir seyrin sonuçları ile doludur.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

442. Sayı Ekim 2019