Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Asuman Düzgün

Okul Başarısında Ailenin Etkisi

  • 10 Ekim 2019
  • 1480 Görüntülenme
  • 442. Sayı / 2019 Ekim



Çocuğun okul başarısını etkileyen en önemli konulardan bir tanesi anne babaların çocuklarını yeterince tanımamalarıdır. Çocuğun ilgi yetenek ve potansiyelinin anne babası tarafından bilinmemesi çocukla ilgili gerçekçi beklentilerin oluşmasını engelleyecektir. Çocuğu tanımak demek, onun bireysel özelliklerinin farkında olmak demektir. Potansiyeli, öğrenme stili, motivasyon kaynağı gibi başarıyı etkileyen faktörler çocuğu tanıyarak ona uygun hareket edilmesini gerektiren noktalardandır.

 

  1. babalar olarak bizler sahip olmak istediğimiz çocukları istemekten ziyade, sahip olduğumuz çocukları yetiştirirsek ancak o zaman çocuğun potansiyelinin ortaya çıkmasına fırsat tanımış olacağız. Bir resim tablosunu güzelleştiren içinde kullanılan farklı renklerdir. Bizler de çocuklarımız arasındaki farklılıkların yaradılış ve fıtrat farkı olduğu bilinciyle onların özelliklerine saygı duyarsak onlarla olan ilişkimizi daha sağlıklı hale getirebiliriz.

 

İnsanoğlu bu dünyada şükredeceği sayısız nimetlerle kuşatılmıştır. En değerli varlığımız ve bizlere birer emanet olarak verilen evlatlarımız ise hiç kuşkusuz bu nimetlerin en büyüklerinden. Anne babalar olarak bizler, çocuklarımız daha dünyaya gözlerini açtıkları andan itibaren onları hep güzel yerlerde ve güzellikler içinde hayal ederiz. Onların hayatta ve okulda başarıyı yakalamış, ailesine, vatanına, milletine faydalı birer insan olmaları içinse dualar ederiz. Peki biz ebeveynler olarak çocuklarımızda görmeyi arzu ettiğimiz bu başarılı insan profilinin oluşmasında ne kadar etkiliyiz? Ya da soruyu değiştirerek sorarsak; çocuklarımızın okulda başarıyı yakalamaları için biz anne babalar neler yapabiliriz?

Anne-babalar bulundukları konum itibariyle sadece çocuklarının ilk öğretmenleri değil, aynı zamanda okulda eğitimcilerin de ortaklarındandır. Okulun ve eğitimin öneminin farkında olan ebeveynler çocuklarının akademik olarak başarılı olmasında kendi üzerlerine düşen sorumluluğun da farkındadırlar. Dünyanın en zor mesleği olarak bilinen anne babalık mesleğinin hakkıyla yerine getirilebilmesi için, çocuklarımızın gelişim dönem özelliklerine göre ihtiyaç duydukları yardımda onlara rehberlik etmemiz sürecin sağlıklı atlatılması için elzem görünüyor.

Eğitimli ve başarılı öğrencilerin yetiştirilmesi dediğimiz zaman karşımıza bir kavram çıkıyor; “başarı”. Peki bu başarı dediğimiz durum nedir? Başarı; her yarışta önde gitmek, birinci olmak her alanda rakip tanımamak demek değildir. Başarı kişinin kendi yetenekleri oranında kendini geliştirmesidir. Çünkü insan kendi limit ve yetenekleri ile belirli bir kabiliyet potansiyeli olan bir varlıktır. Aslolan kişinin potansiyelinin farkına varılarak en iyi şekilde kullanılmasıdır. Her tohum içinde ağaç olma potansiyeli taşır. Önemli olan tohumun zayi olmadan ağaç olmasında ve potansiyelini ortaya çıkarmasında yardımcı olmaktır. Burada biz eğitimciler akademik başarısızlığı öğrencinin zihinsel potansiyelinin sağlayabileceğinden daha düşük performans göstermesi diye tanımlarız. Bir öğrencinin başarı durumunu değerlendirirken çocuğun kapasitesi ve performansı arasındaki uyuma bakılıyor. Bu ikisi arasındaki uyumsuzluk başarısızlık olarak tanımlanıyor. Peki, bu başarı durumunu etkileyen faktörler nelerdir?

Öğrencinin akademik başarısını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Çocuğun bireysel özellikleri, okul, çevre ve aile bunlardan en önemlileridir. Çocuğun bireysel özelliklerinden olan zekânın başarılı olmak için genelde yeterli olduğu düşünülse de zekâ desteklenmez ve işlenmezse gizli bir hazine olarak kalabiliyor. Bizim burada üzerinde duracağımız faktör aile. Özellikle anne babaların çocuklarına karşı takındıkları tutumlar onların başarı durumunu yakından ilgilendirmektedir. Ebeveynlerin çoğu zaman iyi niyetlerle çocuklarına karşı takındıkları tutumlar çocukların başarısızlık nedenlerinden olabiliyor. Farkında olunmadan ve çoğu zaman başarılı olsun diye söylenen sözler veya yapılan davranışlar istenilen sonucu vermeyebiliyor.

Çocuğun okul başarısını etkileyen en önemli konulardan bir tanesi anne babaların çocuklarını yeterince tanımamalarıdır. Çocuğun ilgi yetenek ve potansiyelinin anne babası tarafından bilinmemesi çocukla ilgili gerçekçi beklentilerin oluşmasını engelleyecektir. Çocuğu tanımak demek, onun bireysel özelliklerinin farkında olmak demektir. Potansiyeli, öğrenme stili, motivasyon kaynağı gibi başarıyı etkileyen faktörler çocuğu tanıyarak ona uygun hareket edilmesini gerektiren noktalardandır. Çocuğun çalışma isteğinin diri durması için onun motivasyon kaynaklarını iyi bilmemiz gerekir. Öğrenme stilini bilmek, nasıl ders çalışırsa daha kalıcı öğrenme sağlayacağını bilmek demek. Hedef koyarken gerçekçi hedefler koyabilmek için çocuğun kapasitesini bilmek gerekir. Her çocuğun yatkın olduğu ve üzerine yatırım yapıldığında mükemmel başarıların çıkacağı ve onun genlerine yaratıcının koyduğu cevheri bulmak gerekir. Ve çocuklar kendilerinin sahip olduklarının farkına vardıkları oranda kendilerini tanıyacaklar ve başarılı olacaklardır. Enerjilerini nereye koyacaklarını bildikleri için hayatta nereden güçleneceklerine de vâkıf olacaklardır.

Çocuklarımızı tanırken karşımıza çıkan bir diğer konu ise; her çocuğun bireysel özelliklerinin farklı olduğudur. Bir çocuğun okulda ve hayatta başarıyı yakalamasında onun eğitimi ile ilgilenen kişilerin onu gerçekten tanıması ve aynı zamanda onun doğuştan getirdiği kişisel özelliklerini koşulsuz kabul etmesi yatmaktadır. Anne babalar olarak bizler sahip olmak istediğimiz çocukları istemekten ziyade, sahip olduğumuz çocukları yetiştirirsek ancak o zaman çocuğun potansiyelinin ortaya çıkmasına fırsat tanımış olacağız. Bir resim tablosunu güzelleştiren içinde kullanılan farklı renklerdir. Bizler de çocuklarımız arasındaki farklılıkların yaradılış ve fıtrat farkı olduğu bilinciyle onların özelliklerine saygı duyarsak onlarla olan ilişkimizi daha sağlıklı hale getirebiliriz. Bir bahçıvanı düşünelim bahçesindeki bütün bitkilere aynı bakımı yapmış olsa muhtemelen bahçeyi ya kurutur ya da bahçesini yabani otlar basar. Güneş veren çiçeği güneşe dikmek, suyunu ihtiyacına göre ayarlamak onlardan alınacak verimi artıracaktır. Yaratıcı dünyaya gelen her çocuğun farklı olduğunu parmak izlerine koyduğu şifre ile göstermiş. Bizlere düşen buna saygı göstererek var olan kapasitelerine yatırım yapmak. Anne babalar genellikle çocuklara ders çalışmaya ve başarılı olmaya teşvik etmek için onları başka arkadaşları veya kardeşleri ile kıyaslama yoluna gidebilmektedirler. Hiçbir çocuğu kendisinden başka biriyle kıyaslayarak ders çalışmaya teşvik edemeyiz. Sadece çocuğun kendine olan güvenini zedeler ve kıyasladığımızda kişiyle arasına nifak tohumları atılmasına sebebiyet veririz. Her anne-baba elbette çocuklarını çok iyi yerlerde görmek ister. Ancak çocuklarımıza hedef koyarken çocuğun kişisel imkânlarını göz ardı ettiğimiz de çocuk da var olan enerjinin de heba olmasına sebebiyet verebiliriz. Anne-babada çocuğun yapabileceğinin üzerinde bir beklentinin olması, çocuğu altından kalkamayacağı ruhsal olarak zorlanacağı bir yükün altına sokabilir. Ailesinin yüksek beklentisini karşılayamayan çocuk ben zaten yapamıyorum diyerek öz saygısını yitirebilir. Çocuktan beklenen beklentinin onun yapabileceği kapasitesinin altında olması ise çocuğu tembelliğe veya rehavete itebilir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

442. Sayı Ekim 2019