Erdemden, ahlâktan söz açılınca listenin en başına Peygamberimizi (sav) yerleÅŸtirmemiz gerekir. Efendimiz (sav) henüz yirmi yaÅŸlarındayken, Mekke'deki bozuk düzeni deÄŸiÅŸtirmek ve haksızlığa uÄŸrayanların haklarını aramak için ‘Hilful Fudul’/ Erdemliler Ä°ttifakı’nı kurmuÅŸtur. O’nun örnek hayatı her insan ve her toplum için kurtuluÅŸ manifestosu niteliÄŸindedir.
Hepimiz bu toplumu geleceÄŸini kendilerine bırakacağımız erdemli, faziletli, dürüst ve namuslu insanlar yetiÅŸtirme gayretinde olmalıyız. Yoksa bu gidiÅŸle millet olarak bir arada yaÅŸama ÅŸansımız kalmayacak. Bütün dinlerde erdemli insanlar methedilmiÅŸtir. Çünkü her toplumda herkesin kendinden emin olduÄŸu insanlar erdemli insanlardır.
GeleceÄŸin aydınlık, huzurlu ve erdemli toplumu ideal erdemli insanlar yetiÅŸtirmekle saÄŸlanacaktır. Öncelikle ÅŸunu tespit edelim; insanı Allah yarattı ve insan O’na dönecektir. Ä°nsanın öz yurdu ahirettir. Ä°deal insanı, erdemli topluma hazırlayan temel düÅŸünce de budur.
Aslında bizim kültürümüzde ideal insan yetiÅŸtirme ve erdemli bir toplum oluÅŸturma çabası, kutsal deÄŸerlere yönelme gayreti hiç eksik olmadı.
Erdem; ilim, irfan ve iman gibi üstün özellikleri ifade eden yüksek bir kavramadır. Erdemli toplum bu yüce deÄŸerleri yaÅŸam tarzı haline getirmiÅŸ, huzuru ve barışı benimsemiÅŸ toplumdur. Toplum liderleri, toplum önderleri yaÅŸanan problemlere iyimser, adil çözümler üretmeliler, toplumlarının geleceÄŸini iyi planlamalılar.
Rabbimiz herkesin barış ekseni üzerinde birbirine yardımcı olan, düÅŸmanlıklardan uzak, takva bilincini kuÅŸanmış bir toplum oluÅŸturmak istiyor ve erdemli toplumun inÅŸasında dört temel kurala dikkatimizi çekiyor:
“Ä°yilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düÅŸmanlık üzere yardımlaÅŸmayın...” (Maide, 5/2)ayetin bir bölümünü teÅŸkil eden bu mesaj, Kur’an’ın, kendisine inananlara yüklediÄŸi önemli sorumlulukları ele almaktadır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız