Aile, fertleri yetiştiren en güzel, en etkili okuldur. İnsanlar, ilk terbiyelerini aileden alırlar. Bu eğitim ömür boyu devam eder. Ailede yaşanmayan güzellikler, toplumda da yaşanmaz. Aileler sağlam olunca, toplum da sağlam olur. Aileler yıkılırsa, toplumun hiçbir değeri ayakta kalamaz.

Aile, toplumun atom çekirdeğidir. Atomun çekirdeği parçalanırsa, düzeni bozulursa; büyük bir patlama olur, her şey parçalanır, yıkılır, dağılır… Bir ülkenin ayakta durması, o ülkenin hücrelerini, çekirdeğini oluşturan ailelerin sağlığına ve sağlamlığına bağlıdır.

İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bir şiirinde:

“Biz ki her mevcudu yıktık, gayesiz bir fikr ile.

Yıkmadık bir şey bıraktık… Sade bir şey: Aile.” diyor.

Her şeyin yıkıldığı, o karanlık günlerde bir ümit ışığı arıyor. Muştuyla önemli bir hususu dikkat çekiyor: Ailelerin yıkılmadığına!

Şu mesajı vermek istiyor Akif: Bir ülke savaştan çıksa da; devleti yıkılsa da; toplum, yokluk, kıtlık, hastalık ve sıkıntılarla boğuşup perişan bir halde dağılmış olsa da; birçok değerlerini yitirmiş olsa da; aileler yıkılmamışsa; korkmayın! Her şeyin yeniden kazanılması, düzelmesi, iyileşmesi mümkündür.

Toplumun surlarıdır, kaleleridir aileler. Kale düşmedikçe, toplum da düşmez. Aileler ayakta kalırsa, toplum da yıkılmaz. Aileler yıkılırsa, toplum da ayakta kalamaz.

Aile, fertleri yetiştiren en güzel, en etkili okuldur. İnsanlar, ilk terbiyelerini aileden alırlar. Bu eğitim ömür boyu devam eder. Ailede yaşanmayan güzellikler, toplumda da yaşanmaz. Aileler sağlam olunca, toplum da sağlam olur. Aileler yıkılırsa, toplumun hiçbir değeri ayakta kalamaz.

Aile; muhtaç insanlar topluluğu demektir. Birbirlerine en çok ihtiyaç duyan insanlar topluluğu… Kadın, kocaya; koca, kadına muhtaç. Çocuklar, ana babaya; ana baba da çocuklara muhtaç. İnsan, aile fertlerine muhtaç olduğu kadar başka hangi insana muhtaçtır? Onun için “aile”denmiş onlara.

Aileler, nimetlerin, mutlulukların, üzüntülerin ve sıkıntıların paylaşıldığı yerdir. Fertlerin, birinci derecede sevgi, saygı, danışma, dayanışma ve yardımlaşma merkezleridir.

Biraz otokritik (nefs muhasebesi) yapalım: Gerçekten bugün ailelerimiz, olması gereken konumda mı? Acaba Akif bugünleri görseydi, şu yıkılan ailelerin çatırtılarını duysaydı; yine de yukarıya aldığımız şiirini yazar mıydı? Ailelerin sapasağlam ayakta durduğunu söyler miydi?

Üzüntüyle belirtelim ki; aile surlarımız da tek tek yıkılmaya başladı. Onun için İslam milleti, her türlü tehlikeye ve saldırıya açık ve savunmasız hale geldi. Düşman çok: Haçlılar, Yahudiler, Budistler, putperestler, ateistler… Onların işbirlikçisi içimizdeki hainler… Onların güdümündeki internetler, gazeteler, dergiler, radyolar, TV’ler (Özellikle aileleri yıkmaya çalışan programlar.)…

Korkunç bir uçuruma doğru sürüklenmek isteniyoruz.