Yeryüzünün en güvenilir, itibar edilir Peygamberlerinin sınava tutuldukları, kadın, mal ve koltuk imtihanı, bugün günümüzde o kadar da kolay değil. Baskı ve dayatma döneminde iken imkânı yerinde olan Müslümanlara kapitalist diyenler, aynı imkânlara kavuşunca, kendileri daha katı kapitalist oldu.
Ülke Müslümanları olarak Rabbimizin lütfunun zirve yaptığı dönemlerde yaşıyoruz. Bu dönemin şükrü, üzerimize yağdırılan her bir nimeti Rabbimize yakınlaşmak için bir vesile olarak kullanmaktır. Rabbimize yakınlaşmak için gösterdiğimiz bütün gayret ve çabalar ibadet hükmündedir. Bu ibadetlerimiz sosyal hayatımıza Allah'ı ve Efendimizi hatırlatan güzel ahlak olarak yansımalıdır.
Bu ülkede yaşayan ve Müslüman olan her insanın, üççeyrek asırdır, devlete, sisteme, yönetime ve yönetenlere şartlı bakışı inkâr edilemez. En tabii hakkını kullanmış ve kullanacak olan insanlar, hiçbir zaman inancının gereği olan yere konulmadı. Ve her zaman çağın dışında tutuldu. Elinde avucunda tuttuğu İslam'ın beş şartı, 32 farz, 54 farz gibi standart inanç ve düşüncelerle bu günlere geldi. Yaşadığı ülkede geçirdiği 70-80 senelik ömrünün yasası, prensipleri, kulluğu merhum Ömer Nasuhi Bilmen'in Büyük İslam İlmihali oldu. Buna rağmen itildi, gericilikle itham edildi, olmadı 163. maddenin kıskacına alındı. Tüm bu baskı ve dayatmalara rağmen, pres gibi sıkıştırılmış darlıktan bugün "oh be dünya varmış" diyeceği geniş alana ayak bastı. Geniş alana ayağını bastı amma, çok zor bir imtihanla karşı karşıya geldi. Bu imtihan kulluk imtihanıdır. Yeryüzü coğrafyasında yaşanan doğal afetler, depremler ve savaşlar, dış yüzü soğuk olsa da yavaş yavaş idrak etmeye başladığımız Müslüman ümmetin lehine doğru yol almaktadır. İktidarlarını kanla, fiziki kuvvetlerle, kandırmalarla elde edenlerin dönemi hızla tükeniyor gibi. Onun yerine iktidarlarını ilimle, bilgiyle elde etmeye çalışanların devrine giriyoruz. Giriyoruz girmeye amma, Müslüman ümmetin daraltılmış kulluktan, genişletilmiş kulluğa geçmesi o kadar kolay gözükmüyor. Yeryüzünün en güvenilir, itibar edilir Peygamberlerinin sınava tutuldukları, kadın, mal ve koltuk imtihanı, bugün günümüzde o kadar da kolay değil. Baskı ve dayatma döneminde iken imkânı yerinde olan Müslümanlara kapitalist diyenler, aynı imkânlara kavuşunca, kendileri daha katı kapitalist oldu. Mağazalarına müşteri çekmek için tuttukları bayan tezgâhtarları, genişletilecek kulluğun neresine koyacağı belirsiz. "Onlar eskiye aitti" düşüncesinin altındaki akide, hiç de hayra alamet gözükmüyor. "Düzenin adamı" diyen, daraltılmış kulluk döneminin yiğit Müslümanı, bugün koltuğun kurbanı oldu. Sadece gözlerini açık bırakıp, tüm vücudunu tepeden tırnağa kapatan tesettürün simgesi kızımız, bugün dar pantolonu, göz alıcı eşarbı ve çantasındaki malborasıyla modanın kurbanı oldu
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız