Allah'a kul olma konusunu dört duvar arasından çıkarıp, yeryüzünün tamamından hesaba çekileceğine inanan temiz yürekli Müslümanlar, kınayanların kınamasına aldırış etmeksizin, şahsiyetli hizmet adımlarını atarak, hedeflerine yürümekteler. Böyle şerefli ve şahsiyetli hizmet kervanına hizmet etmek, mesaj vermek, dua etmek, birlikte olmak, bizler için ayrı bir şereftir.
Kurban ibadetimizi yerine getirirken kurban etmiÅŸ olduÄŸumuz hayvanın üzerinden sembolik anlamda bu dünyada emanetçisi olduÄŸumuz bütün servetimizi Rabbimiz istediÄŸinde seve seve vereceÄŸimize söz veriyoruz. Bu söz, servetimizi kulluÄŸumuz için kullanacağımızın sözüdür.Â
Mesajımızın rehberi, Fussilet Suresi'nin 33. ayeti ışığında olacaktır. Önce, ilgili ayetin manasını birlikte okuyalım: "İnsanları, Allah'a kul olmaya çağıran, güzel ve yararlı işler yapar ve ben tam bir teslimiyetle Allah'ın hükümlerine boyun eğen Müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?" (Fussilet, 41/33) Burada dikkat edeceğimiz birkaç konu vardır. Önemine binaen takdim ediyorum: 1. Yukarıdaki ayete cidden iman etmiş ve üç güzel özelliğe kavuşmuş bir insan, Kur'an'ın şahitliğini ve yol göstericiliğini peşinen kabul etmiş demektir. 2. Şahsi kanaatini, Kur'an ölçüleriyle katiyen kıyaslayamaz. 3. Bu inanca ve bu özelliklere sahip olan insan, Kur'an merkezli bir hayatın içine girmiş demektir. 4. Aynı zamanda bu insan, Kur'an'ın hüküm ve ölçülerine tabi olmakta ve hükümleri yaşamakta zorlanmaz. 5. Bu ayetin sunduğu mesaj, Müslüman insanın üst kimliğini ortaya koymuş ve bu kimliğin üstünde bir başka kimliğin olamayacağını açıklamıştır. 6. İlk adımı Fussilet Suresi'nin 33. ayeti olanların, ana hedefi âlemleri kucaklamak olur. Yukarıda altı madde halinde tespit ettiğimiz gerçeklere ve bu gerçeklere sahip olan insanlara baktığımızda, ülke Müslümanları olarak hayli mesafe alındığına inanıyorum. Bu seneki kurban ibadetimiz ile irtibatımız ve sınır ötesi diyarlardaki kardeşlerimize el atmak için yarış halinde olmamız bunun en açık bir delilidir. Allah'a kul olma konusunu dört duvar arasından çıkarıp, yeryüzünün tamamından hesaba çekileceğine inanan temiz yürekli Müslümanlar, kınayanların kınamasına aldırış etmeksizin, şahsiyetli hizmet adımlarını atarak, hedeflerine yürümekteler. Böyle şerefli ve şahsiyetli hizmet kervanına hizmet etmek, mesaj vermek, dua etmek, birlikte olmak, bizler için ayrı bir şereftir. Bir zamanlar, kestiğimiz kurbanlık hayvanların sadece derileri ile alakalı sıkıntı, problemler yaşarken, bugün dünyanın her tarafına Müslüman insanın eli uzanmaktadır. Buna paralel olarak bir başka konu gündemimize girdi. Müslüman insan, Rabbinin emirlerini tekrarlaya tekrarlaya ömrünü tüketirken, şimdi ise emirleri yerine getirip, Rabbine tekmil vermeye başladı. Hangi sahaya indiyse, hangi alana et attıysa, genelde hep başarılı oldu
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız