اَلنّاَفِعُ , Adem KarataÅŸ
Sayı : 510   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Esma-ül Hüsna

Adem KarataÅŸ

اَلنّاَفِعُ

  • 31 Mayıs 2025
  • 16 Görüntülenme
  • 510. Sayı / 2025 Haziran



En-Nâfi': Fayda ve menfaat verici şeyleri yaratan, menfaat yollarını ve sebeplerini yaratan, imkân veren, yeryüzündeki bütün fayda imkânlarını ve kudretini yaratıp elinde bulunduran, rızasına uygun olarak yaşayan müminlere dünyada ve ahirette fayda veren, dilediği yaratıklarına en iyi ve en yararlı olan şeyleri ihsan eden, kimi kullarının kimi kullarına fayda sağlamasına izin veren, Allah izin vermezse, hiçbir kimse kimseye fayda veremez.

EN-NÂFİ': Sözlükte "fayda vermek" anlamındaki nef? kökünden türeyen nâfi? kelimesi "fayda veren", (T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, c.32, s.285) "fayda veren şeyleri yaratan" (Esmâü'l-Hüsnâ, Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ, s.409) ve "faydalı olan" (Ayet ve Hadislerin Işığında Allah'ın İsim ve Sıfatları Esmâ-i Hüsnâ, Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ, s.321) demektir.

Allah'a nispet edildiğinde "dilediği mahlûka hayırlı ve faydalı şeyi veren" (El-Müfredât, Râgıb el-İsfahânî,  "nf'a" md. / En-Nihâye, İbnü'l-Esîr,  "nf'a" md.) manasına gelir.

En-Nâfi': Fayda ve menfaat verici şeyleri yaratan,

En-Nâfi': Menfaat yollarını ve sebeplerini yaratan, imkân veren,

En-Nâfi': Yeryüzündeki bütün fayda imkânlarını ve kudretini yaratıp elinde bulunduran,

En-Nâfi': Rızasına uygun olarak yaşayan müminlere dünyada ve ahirette fayda veren,

En-Nâfi': Dilediği yaratıklarına en iyi ve en yararlı olan şeyleri ihsan eden,

En-Nâfi': Kimi kullarının kimi kullarına fayda sağlamasına izin veren,

En-Nâfi': Allah izin vermezse, hiçbir kimse kimseye fayda veremez.

قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ لَكُمْ مِنَ اللّ?هِ شَيْ?ٔاً اِنْ اَرَادَ بِكُمْ ضَراًّ اَوْ اَرَادَ بِكُمْ نَفْعاً*

Meali: "Allah size bir zarar gelmesini diler veya bir fayda elde etmenizi murat ederse, O'na karşı kimin bir şey yapmaya gücü yetebilir?" (Fetih, 48/11) "mealindeki ayette darr ve nef?kavramları irade sıfatı yoluyla zât-ı ilâhiyyeye izâfe edilmiştir." (T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, c.32, s.285)

Nef? kavramının yer aldığı ayetler incelendiği takdirde iki hususun dikkat çektiği görülür. Bunlardan birinin nef?in darr kavramıyla birlikte kullanılması, diğerinin de Allah'tan başka tapınılan varlıkların zarar veya fayda vermek gibi bir kudrete sahip bulunmadıkları, dolayısıyla hürmet ve tazime putların değil Allah'ın lâyık olduğu gerçeğinin vurgulanmasıdır.

"Âlimler, ed-Dârr isminin en-Nâfi? ile birlikte Allah'a nispet edilmesinin gereğini vurgularken en-Nâfi'in tek başına kullanılmasını sakıncalı görmemişlerdir." (El-Minhâc, Ebû Abdullah el-Halîmî, c.1, s.205-206 / Şe'nü'd-Dua, Hattâbî, s.94)

İmam Gazâlî (ra) der ki: "Allah O'dur ki; hayır da şer de, fayda da zarar da O'ndan sudûr eder. Bütün bunlar, ya doğrudan doğruya veya melekler, insanlar cemâdât/canlı-cansız varlıklar vasıtasıyla Allah'a izafe edilir." (İlâhî Ahlâk (Esmâül Hüsnâ), İmam Gazâlî, s.314)

El-Hattâbî (ra) de şöyle der: "Bu iki ismin (ed-Dârr, en-Nâfi') birlikte zikredilmesi, Allah'ın dilediğine yarar sağlamaya dilediğine de zarar vermeye kâdir olduğunu gösterir. Zira zarar verme veya yarar sağlama gücüne sahip olmayanın varlığı ve etkisi de olmaz." (Esma-ül Hüsna, Heyet, s.230)

Dâr ve Nâfi? isimleri Fahreddin er-Râzî (ra)'in de belirttiği gibi övgü ifade eden isimlerdir, zira bu isimlerin içerdiği kudrete sahip bulunmayan bir varlığın kâinatın yaratıcısı ve yöneticisi olması mümkün değildir. (Bkz. Levâmiu'l-Beyyinât, Fahreddin er-Razî, s.345)

Şüphesiz hayır ve şer dâhil olmak üzere olan biten her şey, ayrıca onları doğuran veya sağlayan sebepler Allah'ın kudret ve iradesinin dâhilindedir.

En-Nâfi? ismine, "zararlı gibi görünen bir şeyi isabetli fakat sezilmez yollarla faydalı hâle getiren, çaresizlerin imdadına yetişen ve ihtiyaçtan fazlasını lütfeden" gibi manalar da verilmiştir.

"Hayatın acı-tatlı, hayırlı-şerli, faydalı-zararlı alternatifleri çerçevesinde seyrettiği bilinmektedir. İnsanın karşılaştığı güçlükleri aşabilmesi için elinden gelen çabayı göstermesi gerekir, ancak onun aşamayacağı güçlükler de vardır. Kişinin, güçlükler karşısında bütün hayır ve şerrin Allah'ın kudreti dâhilinde bulunduğu bilincini taşıması kendisine, hem güç kazandırır hem de başarısızlık hâlinde onu ruhî çöküntüden korur. Zira Allah'ın takdir ve kazasına rıza göstermeyenin derdine deva bulunamaz." (Et-Tahbîr fî't-Tezkîr, Kuşeyrî, s.90)

Fiilî sıfatlar çerçevesine giren Nâfi? ismi Cebbâr, Latîf, Muğnî, Muiz, Mukît ve Razzâk isimleriyle anlam yakınlığı içinde bulunur.

En-Nâfi', Cenab-ı Hakk'ın övgü sıfatları arasında kullanılmıştır

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

510. Sayı Haziran 2025