Sayı : 504   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Değerli Okuyucularımız

  • 05 Eylül 2018
  • 1659 Görüntülenme
  • 429. Sayı / 2018 Eylül

İnsan, Yüce Yaratıcının dünya misafirhanesi için yaratmış olduğu en donanımlı varlıktır. Yaratılış gayesine uygun olarak yaşabilmesi için dünyada ihtiyacı olacak bütün ilimleri elde edebilecek kabiliyet ve donanıma sahiptir. Yaratılan varlıklar içerisinde iradeli bir şekilde ilim elde edebilme imkânı sadece insana bahşedilmiştir. İnsan dışındaki varlıkların ilim edinmeleri içgüdüseldir ve kendilerine dünyada çizilen rolü yerine getirebilme yeterliliği ile sınırlıdır. İnsan ise kendisindeki irade nimeti ile birçok ilmi öğrenebilecek yeterliliktedir. Yüce Rabbimiz bizlere temelde üç ilim kaynağı vermiştir;

Bunlardan birincisi, Allah’ın insana vermiş olduğu değerin bir kanıtı olan Vahiy’dir. İnsan, Allah tarafından muhatap alınan tek varlıktır. Allah tarafından muhatap alınmış olmak, insan için en büyük nimettir. Vahiy, insan soyunun dünyaya teşrifinin başlangıcından itibaren insanın en temel ilim ve bilgi kaynağı olmuştur. İnsan, idrak alanının dışındaki bütün konularla ilgili bilgisini vahye borçludur. İnanmasa dahi insaf sahibi her insan, düşündüğünde bildiklerinin birçoğunun vahiy kaynaklı olduğunu itiraf etmek mecburiyetindedir. İnsanın öğrendiği şeylerden birçoğu zaman içerisinde değerini yitirir, insana faydasız ve anlamsız hale gelebilir. Fakat kaynağı vahiy olan bilgilerimiz, her zaman ve zeminde tazeliğini ve yüzde yüz faydalı olma özelliğini kaybetmez. Vahiy, insana öğrendiği zaman yan etkisi olmayan tek bilgidir. Malumunuz Mutluluk Kitabımız Kur’an’ın surelerinden birinin ismi; Maide’dir. Maide, Arapçada sofra anlamını ifade eder. Kur’an, adeta Allah’ın insana indirmiş olduğu bir gök sofrasıdır. Kurulan her sofradan nasibi olanlar istifade ettiği gibi, Kur’an’dan da ancak nasibi olanlar istifade edebilecektir.

İnsanın bilgi edinme yollarından ikincisi; Akıl’dır. İnsana karşılıksız ve bedelsiz olarak bahşedilen nimetlerin en başında akıl gelir. Bu büyük nimet sayesinde insan vahye muhatap olmuştur. Vahiy, kendisine sadece akıl sahiplerini muhatap olarak alır. Kur’an, aklın doğru bir şekilde kullanılması için ısrarlı tavsiyelerde bulunmuştur. İnsan, tarihinin kimi dönemlerinde ve içinde yaşamış olduğumuz modern çağda akıl nimetine büyük bir ihanette bulunarak onu her şeyin ölçüsü gibi görmüştür. Akla yapılabilecek en büyük ihanet, onu her şeyin ölçüsü zannetmektir. Bugün modern hayat aklımızı atıl ve batıl bir hale getirmiştir. Akıl, vahyin aydınlığı olmadan insanı hiçbir yere götüremez. Akıl nimetine gereği gibi şükretmek isteyen, onu vahyin kontrol ve denetimi altında kullanmalıdır

Allah’ın insana bahşetmiş olduğu duyu organlarının tamamı insan için üçüncü bir bilgi kaynağı mesabesindedir. Göz, kulak, dil, burun vs. her biri kendi işlevleriyle insanın bilmesine imkân sağlar.

İnsan, yukarıda ifade etmiş olduğumuz yollardan her birinin aracılığı ile yaşadığı her gün yeni bir şeyler öğrenir. İçinde yaşamış olduğumuz çağ, insanın en az emekle en fazla bilgiye ulaşmış olduğu bir dönemdir. Her birimiz, evimizde, işyerimizde internet aracılığı ile istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Özellikle dini alanda bilgi elde etmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Merak ettiğiniz konuyla ilgili üretilmiş olan bütün fikirlere zahmetsizce ulaşabiliyorsunuz. Şunu açıkça ifade etmeliyiz ki günümüz Müslümanlarının bilgi problemi yoktur. Problem, öğrenmiş olduğumuz bilgilerin malumattan öteye geçememesidir. Elde etmiş olduğumuz bilgiler ne yazık ki bizde bir bilinç ve şuur oluşturmuyor. Unutmayalım ki öğreneni için malumat olmaktan öteye geçemeyen bilgiden Efendimiz Allah’a sığınmıştır.

Dini alanda çok şey bilmek, insanı dindar ve mutlu yapmaz. İblis, bilgisiyle kendisinde bir bilinç ve şuur oluşturamadığı için hatasında ısrar etmiş ve şeytanlaşmıştır.

Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olan bir mü’min olmak için, vahiy, akıl ve duyu organlarımızla elde etmiş olduğumuz her bir bilgi ile kendimizde bir bilinç ve şuur oluşturmalıyız. Konunun önemine binaen bu ay sizlerin huzurunu “İslam ve İlim” dosyasıyla çıkıyoruz.

Makaleleriyle huzurlarınızda olmamıza vesile olan bütün yazarlarımıza en kalbi teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz değerli okurlarımızı, öğrendiğimiz ve öğreneceğimiz bütün ilimlerin daha şuurlu bir mü’min olmamıza vesile olması için dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.

429. Sayı Eylül 2018