Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Kardeş Ayetler

Prof. Dr. Ali Akpınar

Ayetleri Okumaktaki Hedef Nedir ?

  • 06 Temmuz 2019
  • 1861 Görüntülenme
  • 439. Sayı / 2019 Temmuz



Kur’an, insanı merkeze alan, insanın sorularına cevap veren, sorunlarına çözüm getiren, ona doğru yolu gösteren ve onu istikamette tutan rehberdir. Buna göre mümin, Kur’an ölçüleri doğrultusunda bir hayatın adamı oldukça şeref kazanacak, bu şekilde Allah katında değeri arttığı gibi, insanların yanında da ağırlığı artacaktır. Onun için mümin, Kur’an ayetleriyle şeref kazanan kimsedir. Bu ise o ayetleri çokça okumak, hatırlamak, anlamak ve gereklerini yerine getirmekle gerçekleşecektir.

 

Hidayet, doğru yolu bulmaktır. Doğru yol, Yüce Yaratıcının kulları için belirlediği istikamet esasları üzerinde kalkmaktır. İnsan, akıl ve iradesiyle doğru yolu arayacak, Yüce Rabbinin Kâinat Kitabındaki ve peygamberler vasıtasıyla kullarına indirdiği ilahî kitaplardaki ayetleri okuyacak ve Rabbinin lütfüyle hidayete erecektir.

 

Şükür, nimeti fark etmek, nimetin asıl sahibi olarak Yüce Allah’ı bilmek ve nimeti asıl sahibinin ölçüleri doğrultusunda kullanmakla gerçekleşir. Kâmil anlamda şükür, kalbin, beyinin ve dilin Yüce Rabbe teşekkür etmesi, O’nu hamd ve sena ile yüceltmesidir.

 

Hayat Düsturumuz Kur’an, ayetlerini apaçık bir şekilde bizlere sunarken hedefini de net bir şekilde belirler. Buna göre ayetlerin hedefi sadece okumak değildir, bilgilenmek de değildir. Elbette öncelikle ve tekrar tekrar onun ayetlerini okuyacağız, ama üzerinde derinlikli bir şekilde düşünüp kafa yoracağız. Ardından ayetler bizi hidayete erdirecek, hidayette tutacak, imanımızı artıracak, kulluk ve şükrümüzü ifa etmemizi sağlayacak ve bizi takvalı kılacaktır. Şimdi Kur’an ayetlerinin anlatılmasındaki bu hedefleri belirleyen ayetleri görelim:

1- “Allah aklınızı kullanasınız diye size ayetlerini gösterir.” (Bakara, 2/73,242) Akıl, insanı doğruya götüren, yanlış şeyleri reddetmesini sağlayan güçtür. İnsan aklını kullanmakla doğruya ulaşır ve doğru yolda ilerler; yine aklını kullanmakla yanlışa sapmaktan korunur. Onun için doğru yolu bulamayan inkârcı kâfirler Kur’an’da akılsızlar olarak nitelenmiştir: “İnkâr edenler sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden akledemezler.” (Bakara, 2/171)Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden doğru yola dönmezler.” (Bakara, 2/18)Allah katında, yeryüzündeki canlıların en kötüsü gerçeği akletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.(Enfâl, 8/22) Kur’an ayetlerinde akıl kelimesi yalın olarak geçmez. Ama onlarca ayette akletme ifadesi fiil olarak geçer. Bunun anlamı açıktır: Kur’an, çok akıl sahibi olmaktan ziyade aklı kullanmayı hedefler. Elbette dinen mükellef/sorumlu olabilmek için akıllı olmak gerekir. Ancak asıl önemli ve gerekli olan aklı kullanmaktır. Onun için Kur’an Allah’ın ayetlerini layıkıyla bilenlerin akledeceğini özellikle söyler. (Bkz.Ankebût, 29/43) Bu yüzden ayetlerde kırk dokuz kere akletme/aklı kullanma ifadesi fiil formunda kullanılmıştır. Bunun için Yüce Allah’ın hem kevnî, hem kitabî ayetleri üzerinde durup düşünerek, kafa yorarak okunmalıdır.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

439. Sayı Temmuz 2019