El-Aliyy; Mü’min kullarının şan ve şereflerini yücelten, onları kirlerden arındırandır. Gökleri ve yeri tasarrufu altında bulunduran, en güçlü ve galip olandır. Göklerde ve yerde en üstün sıfatlara sahip olan, yücelik ve büyüklükte hiç kimsenin kendisiyle yarışamadığı kimsedir. Yarattıkları üzerinde kadri yüce olan, kudreti büyük olan, ancak Allah’tır.
El-Aliyy, Yüce Allah’ın tenzihi sıfatlarından olup, O’nun zât ve sıfat bakımından beşerin kavrama gücünü aşan yücelik ve mükemmellikte olduğunu ifade eder. Örf, akıl ve din açısından övgüye değer bütün olumlu nitelikleri kendisinde toplayan, yine örf, akıl ve din açısından yerilmiş ve ulûhiyetle bağdaşmayan bütün olumsuz niteliklerden soyutlanmış bulunan yegâne kemâl sahibi Yüce Allah’tır.
اَلْعَلِىُّ
EL-ALİYY: “Uluv ve a’lâ köklerinden türemiş olan el-Aliyy ism-i şerifi; yükseklik, yücelik, şan ve şeref, kuvvet ve kudret sahibi olmak, galip gelmek, üstün olmak, büyüklenmek, eksik sıfatlardan uzak olmak, pislikten temizlenmek anlamlarına gelmektedir.” (Esmâ-i Hüsnâ, Ramazan SÖNMEZ, s.283)
El-Aliyy; İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından eşsiz, benzersiz ve sonsuz, en yüce ve yüceltici olandır.
El-Aliyy; Mü’min kullarının şan ve şereflerini yücelten, onları kirlerden arındırandır.
El-Aliyy; Gökleri ve yeri tasarrufu altında bulunduran, en güçlü ve galip olandır.
El-Aliyy; Göklerde ve yerde en üstün sıfatlara sahip olan, yücelik ve büyüklükte hiç kimsenin kendisiyle yarışamadığı kimsedir.
El-Aliyy; Yarattıkları üzerinde kadri yüce olan, kudreti büyük olan, ancak Allah’tır.
Bu ifadeler, yücelik ve ululuğun bütün anlamlarının her yönden Allah-ü Teâlâ için sabit olduğuna delâlet eder. O, zatı yönüyle uludur. Çünkü O, bütün mahlukatın üstündedir. Arşa istiva etmiştir. Kadri yücedir. O’nun sıfatları ve azameti yücedir. Hiçbir yaratığın sıfatı O’nunkine denk olamaz. Yaratıkların hiçbirisi O’nun sıfatlarından bir sıfatın ifade ettiği anlamların bir kısmını bile kapsayamaz. Allah-ü Teâlâ şöyle buyurur: “Onların ilmi bunu kapsayamaz.” (Tâhâ, 20/110)
“Bununla anlaşılmaktadır ki, Allah-ü Teâlâ bütün sıfatlarında hiçbir şeye benzememektedir. Galibiyetin en üstün olanı O’na aittir. O; birdir ve gücüne karşı konulamaz. Sonsuz güç ve kudretiyle, azamet ve yüceliğiyle bütün yarattıklarına egemendir. Onların mukadderatları O’nun elindedir. O, neyi dilerse o olur. Hiçbir şey buna mâni olamaz. O’nun istemediği şey de asla olmaz. Bütün mahlukat, O’nun istemediği bir şeyi gerçekleştirmek için bir araya gelseler buna güçleri yetmez. O’nun iradesinin hükmettiği bir şeyi engellemek için bir araya gelseler onu da engelleyemezler. Bunun sebebi, O’nun iktidarının mükemmelliği, iradesinin geçerliliği ve bütün mahlukatın her yönden O’na son derece muhtaç oluşudur.” (Kur’ân ve Sünnette Esmâ-i Hüsnâ Şerhi, Said el-Kahtânî, s.78-79)
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız