Anarşi ve kaos, yalan ve manipülasyon, vesvese ve dezenformasyonla saptırma, dalalete düşürme şeytanın taktiğidir. Fitnenin ilk ortaya çıkışına baktığımızda İblis’in kibri ve kıskançlığıyla karşılaşırız. İblis, Adem’e secde etmesi emriyle muhatap olunca kibir ve gururla davranarak bu emre isyan etti. Yaratılışta üstün olduğunu iddia etti. Haset duygusu devreye girdi. Gururu onu aldattı. O, insanla imtihan olundu, kibri, kıskançlığı ve hırsı yüzünden kaybetti.
Bugün de İslâm toplumu büyük nifak hareketleri ve fitnelerle mücadele etmektedir. FETÖ, DEAŞ, PKK, vb. terör örgütleri bunların siyasi uzantıları, medyadaki çığırtkanları ve kalemşörleri Müslüman toplumlarının yapısını bozmakta; birlik ve beraberliğe, ümmet olma bilincine, “Müslümanlar kardeştir” ilkesine, dini yaşayış, dinî anlayış ve düşünceye zarar vererek toplumda kaos oluşturmaktadırlar.
Hindistan’da bir kurban bayramı günü, sarıklı, sakallı, cübbeli iki Müslüman, Allah (cc) rızası için kurban etmek niyeti ile bir kurbanlık inek alırlar. Hindu mahallesinden geçerken bir Hindu önlerine çıkarak, ineği ne yapacaklarını sorar. Kurban edeceklerini söylerler. Hindu: “Ey ahali! Yetişin Tanrımızı kurban edecekler” diye bağırır. Müslümanlar da: “Ey Müslümanlar, yetişin kurbanımızı elimizden alıyorlar” diye feryat ederler. Hindular ile Müslümanlar toplanırlar. Sopalarla, bıçaklarla birbirlerine saldırırlar. Yüzlerce Müslüman katledilir. Fakat ineği Hindu mahallesinden geçiren iki kişinin, İngiliz sefaretine girdikleri görülür. Bu hal gösteriyor ki, bu fitneyi çıkaranlar İngilizlerdir.
“Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, bir fâsık (günah işlemeyi, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş) size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.”(Hucûrat, 49/6) Araştırın! emri bir tedbiri ifade eder. Toplum içerisinde karışıklık, kaos ve kargaşa olmaması için, bir hiç uğruna insanların birbirine zarar vermesini engellemesi için alınması gereken bir önlemi, ihtiyati bir davranışı ifade eder. İyi ama neden? Çünkü; “Fitne, adam öldürmekten daha büyük bir günahtır.” (Bakara, 2/217) Nedir bu fitne?
Fitne: Bu kelimenin Arapça'nın ansiklopedik sözlüğü Lisanu’l Arab’ta geçen anlamları şunlardır: "1.Denemek, imtihan ermek: Araplar, gümüş ve altının iyisini kötüsünden ayırmak için ateşe atılmasını fitne ile ifade ederler. Bu bağlamda فتنت الفضة والذهب (Gümüş ve altını denedim.) sözünü kullanırlar. 2. Yakmak, 3. Bir şeyden çok hoşlanmak; bir şeye aşın düşkün, tutkun olmak, 4. Görüş ayrılığı, kargaşa, 5. Delilik, 6. Dalâlet, saptırmak, 7. Günah, 8. İnkâr, küfür, şirk, 9. Skandal, bir kimsenin ayıbını ortaya çıkarmak, 10. İşkence, 11. Öldürme, katil, 12. Bela, musibet, kötülük."
Kur’an-ı Kerim’de fitne kelimesi, türevleri ile beraber altmış ayeti kerimede geçmektedir. Kur’an’da başlıca şu mânalara geldiği görülür: Sınama (ibtilâ), deneme (ihtibâr) ve imtihan (Bkz.Bakara, 2/102; Tâhâ, 20/40, 85, 90, 131) Şirk, küfür, müşriklerin Müslümanlara uyguladıkları ve şirke döndürmeyi amaçlayan baskılar (Bkz.Bakara, 2/191,193; Nisâ, 4/91) Sapıklık, sapma, saptırma (Bkz.Mâide, 5/41, 49; Sâffât, 37/162) Azap, işkence, ateşe atma (Bkz.Ankebût, 29/10; Zâriyât, 51/13, 14; Burûc, 85/10) Düşman saldırısı (Bkz.Nisâ 4/101) Allah’ın kullarına farklı imkânlar vererek birbirlerine karşı niyet ve tutumlarını ortaya çıkarması (Bkz.En‘âm, 6/53; Furkān, 25/20) Günah (Bkz.Tevbe 9/49) Şeytanın hile ve tuzağı (Bkz.A‘râf, 7/27)Şeytanın zayıf ruhlu kişilere aşıladığı bâtıl inanç ve kuruntu (Bkz.Hac 22/53) Nifak (Bkz.Bakara, 2/217; Hadîd, 57/14) Delilik (Bkz.Kalem 68/6)
Bugün Müslüman toplumlar için en büyük fitne (İmtihan, denenme) kelimenin diğer bir anlamı olan ve Hz. Peygamberin vefatından sonra bariz hale gelen, içerisinde nifak, gıybet, yalan, yalan haber, algı yönetimi, provokasyon, manipülasyon ve dezenformasyonda barındıran fitnedir(bozgunculuktur). Fitne, sözlük manasından hareketle, Allah’ın insanları imtihan etmesi anlamında kullanıldığında olumlu ya da olumsuz anlam ifade etmez. İmtihanın neticesi olumlu veya olumsuz olabilir. Çünkü yaratılışın amacı imtihandır, insanın sosyal, psikolojik ve ahlâkî tekâmülü geçirdiği denemelere göre şekillenir. Fakat bu imtihanlarda başarısız olan insan için fitnenin olumsuz anlam taşıdığını söyleyebiliriz. İnsanlardan kaynaklanan fitne(bozgunculuk, görüş ayrılığı, kargaşa, saptırmak) ise mahiyeti itibariyle de sonuçları itibariyle de toplumu felakete sürükleyen bir sebeptir. Sonuç itibariyle de olumsuzdur. İnsan fıtratında bulunan kibir, haset, bencillik, kıskançlık, nankörlük, acelecilik, mal sevgisi, hırs, öfke gibi zaaflar, insanın diğer insanlarla ilişkisini bozması; toplumda huzursuzluk, kargaşa yani fitneye sebep olması sebebiyle aynı zamanda insanın en büyük imtihanı(fitnesi) kendi hırs ve arzularını kontrol altında tutup tutamayacağı nefsinin esiri olup olmayacağıdır.
Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de yalan, iftira, gıybet, dedikodu, koğuculuk, münafıklık, riya, küçük görme ve istihza (alay etme, dalda geçme), gibi gayri ahlâkî davranışlar, toplumda fitnenin ortaya çıkmasını, büyümesini ve yayılmasını engellemek için haram kılınmıştır.
Fitne kavramı dilimize kelimenin ilk anlamında(imtihan, deneme, sınama) değil, bozgunculuk, terör, kargaşa anlamlarında geçmiştir. Kelime, dilimizde yaygınlık kazandığı manada iki ayette kullanılmakla beraber daha çok hadisi şeriflerde bu anlamıyla kullanılmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav)’in gelecekte vuku bulacak bazı karışıklık ve kargaşaları haber veren hadisleri, hadis kitaplarında “kitâbu’l-fiten” başlığı altında cem edilerek günümüze kadar ulaştırılmıştır. Bu hadislerde fitne genellikle, İslam’ın ilk asırlarından itibaren Müslümanlar arasında vuku bulan dini ve siyasi kargaşa ve çatışmaları, ictimaî kaos ve huzursuzlukları, provokatif hadiseleri haber veren ifadeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hadisler, İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini bozan komploları ve yıkıcı faaliyetleri haber vermektedir. Hz. Osman’ın şehit edilmesiyle başlayıp sonraki dönemlerde, kavmiyetçiliğin yeniden hortlaması, saltanat ve iktidar kavgaları sebebiyle artarak devam eden siyasi ve sosyal kargaşaları ifade etmek için fitne kelimesi kullanılmıştır. Müslümanlar arasında kargaşa ve bozgunculuğa sebep olan fitnenin kaynağı ise ya nifak/münafıklık ya da yalan ve türevleri olan dille işlenen haramlardır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız