Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Yaşama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

Hz. Peygamber (Sav)'i Anmak ve Anlamak

  • 06 Kasım 2018
  • 2351 Görüntülenme
  • 431. Sayı / 2018 Kasım
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Kadir Demirlenk
Tüm Yazı Arşivi



Önceki yıllarda “Kutlu Doğum Haftası” olarak, Günümüzde ise “Mevlid-i Nebi Haftası” deyince aklaPeygamber’i anmak, anlamak ve anlatmaktan daha ziyade; kutlu doğum aşları, pilavları, pastaları, dağıtılan hediyeler, gösterişli salon programları, konserler, yarışmalar, içeriği tam doldurulamayan konferans ve paneller gibi maddi etkinlikler ön plana çıkmaktadır. Bunlar bazen Rasululah(sav)’ın mesajına ters ve sünnetini ortadan kaldıran türe de dönüşebilmektedir.

 

Hz Peygamber (sav)’i anmakla beraber anlamaya, anlamakla beraber anlatmaya çalışarak, O’nun bize emanet ettiği sünnetini bilinçsiz bir şekilde taklit etmek yerine, O’na bilinçli bir şekilde uymak suretiyle, O’nu ihya etme gayreti içerisinde olmanın sorumluluğunu hissedelim. O’nu ve sünnetlerini tüketmek yerine bilinçli bir şekilde yaşamak ve topluma örnek olmak suretiyle üretmeye çalışalım.

 

Günümüz dünyasında en çok istismar edilen konulardan biriside kutsal değerlerdir. Bu bazen bilinçli bir şekilde art niyetli kişiler tarafından yapılırken bazen de bilinçsiz bir şekilde iyi niyetlerle, taraftar kişiler tarafından yapılabilmektedir. Birinci kesimin yaptığı tahribat çoğu zaman önceden alınan tedbirlerle ya da daha sonraki çalışmalarla telafi edilebilmesine karşın, ikinci için aynı şeyi söylemek kolay görünmemektedir.

Bu kutsalların başında Allah, Peygamber, Kuran, bunları cem eden din ve dinin şeâirleri (sembolleri) gelmektedir. Sekülerleşen dünyada, genelde belli zaman dilimlerinde yoğun bir şekilde gündemde tutulmaya çalışılan “Kutlu Nebi”de bundan nasibini almaktadır.

O’nu anmak, anlamaya; tüketmek, üretmeye; anlatmak, yaşamaya; taklit etmek, ittiba etmeye tercih edil(ebil)mekte; Kutlu Nebi bazen bunlar arasında buhar olup uçmakta, bazen de mesajıyla birlikte feda edil(ebil)mektedir. Bu durumu Alemlerin Rabbi Allah, O’nun kutlu elçisi Hz. Muhammed (sav) ve hidayet rehberi Kur’an tasvip etmemektedir. Allah kulların bu zafiyetini bildiği için uyarı mesajını Kur’an’la vermiş ve bizlerin kutsallarla aldanmamamız gerektiğini bildirmiştir. “Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı da, sizi Allah ile aldatmasın.(Fatır, 35/5–6) “... Şüphesiz Allah'ın va'di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile aldatmasın.” (Lokman, 31/33)"Sünnetimi terk eden benden değildir."( Buhâri, “Nikâh”, 1)

Kur’an-ı Kerim, Hz Peygamber(sav)’ibizleri en güzel şekilde temizleyip arındıran, eğiten bir mürebbi, şahid, müjdeleyici, uyarıcı, davetçi ve nur(ışık)saçan kandil olarak bize tanıtırken onun maddesel özelliklerinden ziyade misyonuna ve onunla bizim aramızdaki olması gereken ilişkilere dikkat çekmektedir.

 

“(Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”(Enbiya,21/107)

“Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin”( Kalem, 68//4)

“Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.”(Tevbe, 9/128)

Nitekim kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.”( Bakara, 2/151)

 

“Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah'ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik).”(Ahzab, 33/45-46)

 

Kuran ayetleri ve Hz. Peygamber(sav)in hadisleri, aynı zamanda Hz. Peygamber(sav) ile ilgili düşünce, tavır ve davranışlarımızın nasıl olması gerektiğinin genel çerçevesini de şöyle belirlemektedir. Kur’an;

 

Hz. Muhammed (sav)’ e iman ve itaat etmeyi emretmektedir.

Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyla sapıtmıştır.”( Nisa, 4/136)“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlüne itaat edin, işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin.”( Enfal,8/20)

Hz. Muhammed (sav)’ e en güzel şekilde, içtenlikle ittibayı (uymayı) istemektedir.

(Ey Muhammed! Onlara) Deki: Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...”( Al-i İmran, 3/31) Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”( Ahzab, 33/36)“...Peygamber size neyi verirse, onu alın; neden sizi nehyederse, ondan da sakının...” ( Haşr, 59/7)

 

Hz. Muhammed (sav)’i en güzel ve en doğru şekilde örnek almayı öğütlemektedir.

 

“Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”( Ahzab, 33/21)

 

Hz. Muhammed (sav)’e salat ederek tam bir teslimiyetle teslim olmayı istemektedir.

 

“Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salât ederler. Ey müminler! Siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle (teslimolun) selam verin.”(Ahzab,33/56)

Hz. Muhammed (sav)’ i üzmemeyi ve incitmemeyi öğütlemektedir.

 

“Ey iman edenler! Siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah) tır. Allah ve Resûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.”( Ahzab, 33/53)

 

Hz. Muhammed (sav)’ in önüne geçmemeyi ve ona sıradan bir insan muamelesi yapılmamasını istemektedir.

 

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

431. Sayı Kasım 2018