Sayı : 504   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Esma-ül Hüsna

Adem Karataş

El-Gahhar

  • 06 Kasım 2018
  • 2731 Görüntülenme
  • 431. Sayı / 2018 Kasım
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Adem Karataş
Tüm Yazı Arşivi



Allah’ın irade ettiğini yaptırması için zora gerek yoktur. İrade ettiği her şey herhangi bir zorluk ile karşılaşmadan gerçekleşir. Bununla beraber Allah’ın üstün gücünü ve irade ettiği her şeyi yaptırma gücünü dile getirmek için Gahhâr olduğu dile getirilmektedir.

 

Gahhâr ismine sahip olan varlık, mutlak bir ve tektir; hiçbir dengi yoktur. Aksi halde gahhâr olamaz. Bu nedenledir ki El-Gahhâr ism-i şerifi, bütün ayetlerde El-Vâhid ism-i şerifi ile birlikte zikredilmektedir. Bu da İlâh’ın zatı itibariyle “Vâcibü’l-Vücud” olmasını gerektirir.

 

 

EL-GAHHÂR: sözlükte “Eti suyu çıkıncaya kadar pişirmek” anlamına gelen “gahr” kelimesi “Birine gâlip gelmek, üstün olmak, yenilmez güce sahip olmak ve zorla istediğini yaptırmak anlamındaki g-h-r” kökünden türemiştir.

“Gâhir” kelimesi Allah’ın sıfatı olarak gâlip gelen, zelil eden, istediğini yapan, üstün gelen, gücü her şeyi kuşatan, kuvvet ve kudretine güç yetirilemeyen, yaratıkları dilediği gibi yöneten, dilediğini yapmaktan hiçbir şey kendisini âciz bırakamayan, hükmeden anlamlarına gelir. “Gahhâr” kelimesi ise “Gâhir” kelimesinin mübalağalı şeklidir.

El-Gahhâr: Her şeye her istediğini yapacak surette yegâne galip/yenilmeyen. Hiçbir şekilde mağlup edilemeyen ve üstün gelinemeyen. İsyankârları ve zorbaları kahreden, boyun eğdiren, zelil edendir.

El-Gahhâr; Mutlak galip ve her an mağlup etmeye ve galip gelmeye muktedir olan, her şeye galip gelen, gücünün üstünde güç olmayan ve bütün düşmanlarını kahreden.

Allah’ın irade ettiğini yaptırması için zora gerek yoktur. İrade ettiği her şey herhangi bir zorluk ile karşılaşmadan gerçekleşir. Bununla beraber Allah’ın üstün gücünü ve irade ettiği her şeyi yaptırma gücünü dile getirmek için Gahhâr olduğu dile getirilmektedir. Yine insanlara Allah’ın verdiği özgürlüğü Allah’a isyanda kullanan insanlara karşı Allah’ın Gahhâr olduğu, yani onlara verilen özgürlüğü Allah’ın bir gün bitireceği ve isyan edenlerin isyanlarına son vereceği ve isyan etmekte ısrar edenlere gereken cezayı verme gücünde olduğu gerçeği dile getirilmektedir.

El-Gahhâr; Düşmanlarını ezmekte, mazlumları korumakta ve masumları ezip, haklarını gasp edenlerden haklarını geri alma konusunda Allah’tan başka daha güçlü ve daha çabuk kimse yoktur. Kendisine yükselen sesleri işitir. Masumları ve mazlumları korur, ezdirmez.

zalimin yaptığı zulüm yanına kâr kalmamıştır, kalmayacaktır da. Musa (as)’a ve O’na tabi olanlara zulmeden Firavun ve avenesi, kendilerini İsrailoğulları üzerinde gâhirun olarak görüyorlardı. Ama sonunda Allah’ın dediği oldu ve Firavun ve avenesi Kızıl Deniz’de boğularak, helâk oldu.

Fahreddin er-Razî (ra)’ye göre; “Gahhâr, insanları İlâhî iradenin dışında iş yapmaktan alıkoyan ve başına buyruk hareket etmesini men edendir.” (Levamiu’l-Beyyinât, Faahreddin er-Râzî, s.229-230)

Gahhâr; Kullar üzerinde yegâne mutasarrıf, onları idare eden, otorite sahibi.

Gahhâr; Zorba ve azgın kullarını dünya ve ahiret hayatında cezalandırandır.

Gahhâr; Kullarının ecellerini belirleyendir. Yaşamalarına karar verdiği gibi ölümlerine de ancak O karar verir.

Gahhâr; Her canlı varlığa ölümü takdir ederek, onlar üzerinde mutlak galip.

Gahhâr; Kıyamet Günü tek söz sahibi.

El-Gahhâr ism-i şerif’i, Kur’ân-ı Kerim’de 6 yerde geçmektedir.

1) Bunların dördü şirk anlayışını eleştirip, tevhid inancını pekiştiren bir bağlamda zikredilmiştir:

يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَأَرْبَابٌ مُّتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ

1. a) Meâli: (Yûsûf Peygamber): “Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilâhlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hâkimiyet sahibi olan tek Allah mı?” (Yusuf, 12/39)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

431. Sayı Kasım 2018