Ğaffâr, tekrarlanan hata ve kusurları, Ğafûr ise her nevi günahı bağışlamayı ifade etmektedir. Aslında Ğaffâr ism-i şerifi’nin tecelli etmesi, yani fiili bir sıfat olarak işlevsel olması; insanların günah işlemeleri sonucunda bağışlanmalarını istemelerine bağlıdır.
EL-ĞAFFÂR: Kirlenmekten korumak için bir şeyin üstünü örtmek, perdelemek, gizlemek, ıslah etmek, bir kimseyi bağışlamak ve yara atmak anlamındaki “ğ-f-r” kökünden türeyen “ğâfir” kelimesinin mübalağalı şekli olup, çok affeden, çok bağışlayan, demektir.
El-Ğaffâr; Tövbe eden, af ve mağfiret dileyen kullarını bağışlayan, günahlarını silen, tekrar tekrar affedendir. İnsanların günahları; ne kadar çok ne kadar büyük olursa olsun tövbe ettikleri takdirde yine onları affeder.
Ğaffâr, tekrarlanan hata ve kusurları, Ğafûr ise her nevi günahı bağışlamayı ifade etmektedir. Aslında Ğaffâr ism-i şerifi’nin tecelli etmesi, yani fiili bir sıfat olarak işlevsel olması; insanların günah işlemeleri sonucunda bağışlanmalarını istemelerine bağlıdır.
El-Ğaffâr; Tekrarlanan günahları bağışlayan ve daima affeden. Bağışlamaktan bıkmayan. Günahları örtücü, mağfireti bol olan.
Gazali (ra), Ğaffâr ism-i şerifi’ndeki örtmeyi üç farklı anlamda yorumlar:
a) Allah’ın kulları üzerindeki ilk örtüsü, O’nun, gören gözlere çirkin gelecek olan yerleri içeride, hoş gelecek yerleri de dışarıda yaratmış olmasıdır.
b) İnsanın kalbi, hem kötü düşüncelere ve hem de iyi düşüncelere meyyal olarak yaratılmıştır. Burası öyle örtülmüştür ki, hiç kimse oranın bilgisine muttali olamaz. Eğer insanlar, kişinin içinde taşıdığı şeytanlıklara, hilelere, ihanet planlarına ve kötü düşüncelere vâkıf olsalardı, kendisine öfke ve düşmanlık beslemekten geri durmazlardı. İnsan, bunun üzerinde düşünmeli ve tefekkürde derinleşmelidir.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız