İnsan kâinatın bir parçası, ekonomi de insan hayatının bir parçasıdır. İnsan vücudunda aynı kâinatta olduğu gibi üretim, tüketim, iş bölümü ve paylaşım vardır. Mesela üretilmiş bir mal olan kan, öyle bir şekilde paylaşılır ki, kavga-dövüş olmadan, organ düşmanlığı yapılmadan, grev ve lokavt gibi hak alma savaşlarına ihtiyaç kalmadan, tüm organlar kendi ihtiyacını en güzel şekilde karşılar. Müslümanlar da bilimin rehberliğinde, Kur'an ve sünnet aydınlığında böyle bir ekonomik düzen kurmalılar.
Müslümanlar İslam’la olan sözleşmelerini yeniden gözden geçirmeden, kendi kurallarına ve öz kaynaklarına dönmezlerse bu geri kalmışlık ve ekonomik problemler devam edip gidecek, ekonomi savaşının hep kaybedeni olacaklar. Kur’an’da okuduğumuz, Hz. Peygamberin hayatında gördüğümüz hassasiyetleri yaşantımıza yansıtamıyoruz. Ekonomimizin kötü olması, dinimiz İslam’dan değil, Müslümanlığımızın lafta, söylemde, hamasette kalıyor olmasındandır.
Uçak pencerelerinden İstanbul’a ve diğer şehirlerimize bakıldığı zaman en çok dikkat çeken camiler, minareler ve kubbelerdir. Günlük hayatta her gün karşılaştığımız minarelerden dalga dalga yayılan günde beş kez okunan ezanlardır.Yani ülkemiz bir İslam ülkesi konumundadır ve din ülkemizde üzerinde her zaman gündem oluşturulan konulardan biridir.
Kimileri nüfusun % 99'u, kimileri % 80’i Müslüman diyor. Peki, gerçek Müslüman acaba yüzde kaç ve kim? Kısaca gerçek Müslüman; Hayat tarzı Kur’an’a ve Sünnete uyumlu olan kimsedir, diyebilir miyiz bilmiyorum. Ülkemizde İslam’ın inceliklerini bilen, elinden geldiğince hayatına uygulayan kaç vasıflı Müslüman var bilinmez. Mesela biz Müslümanlar ticarette ne kadar Müslümanız bir daha gözden geçirmeliyiz.
Ekonomik sorunlar sadece Türkiye’ ye ait bir problem değil, tüm dünyanın ve İslam ülkelerinin de bir numaralı sorunudur. İslam ülkeleri dünyanın en büyük enerji kaynaklarına sahip. Dünya petrol rezervlerinin % 69’una, dünya doğalgaz rezervlerinin % 57’sine sahip. Dünya enerji koridorlarının ve ticaret yollarının tam üzerindeyiz. Müthiş bir beşeri sermayemiz var. 1,6 milyar Müslüman nüfusuyla dünya nüfusunun, % 23 üne, yani dörtte birine sahibiz. Bütün bu imkânlara rağmen İslam ülkelerinin dünya zenginliğinden aldığı pay sadece % 12dir.Tek başına ABD dünya zenginliğinin %19’una, Çin ise %13’üne sahiptir. 57 İslam ülkesinin sahip olduğu zenginliğin toplamı bu rakamlara ulaşmıyor. Öyleyse şeytan bunun neresinde?
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız