Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İslam Aleminden

Ahmet Varol

Küresel Emperyalizm Adına Terör : Pkk ve Işid

  • 07 Kasım 2019
  • 1697 Görüntülenme
  • 443. Sayı / 2019 Kasım
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Ahmet Varol
Tüm Yazı Arşivi



Küresel emperyalizmin, önce Irak İslam Devleti sonra Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) en son da sadece İslam Devleti adıyla faaliyet gösteren karanlık örgüte destek vermesinin iki önemli amacı vardı. Birincisi başta Irak'ta Amerikan işgaline sonra Suriye'de Baas rejimine ve ona yardımcı olmak amacıyla Suriye'yi işgal eden İran ve Rusya'nın gönderdiği güçlere karşı savaşan direnişi arkadan vurmaktı.

 

Küresel emperyalizmin PKK'nın Suriye yapılanmasına destek vermesinin tek amacı IŞİD militanlarının etkisiz hale getirilmesi değildi. Aynı zamanda bölgede ikinci bir İsrail rolü üstlenecek ve küresel emperyalizmin bölgeyle ilgili çıkarlarını koruma görevini yerine getirecek yeni bir devlet ortaya çıkarmak istiyordu.

 

 

Küresel emperyalizmin başını çeken ABD, terörü iki ucu keskin bir kılıç gibi kullanmaktadır. Yeri geldiğinde terörden, kendisinin haksız ve gayri meşru saldırıları, işgalleri için bir gerekçe olarak yararlanır. Ama bazen bu gerekçeyi de teröre gaz vererek kendisi oluşturur. Yeri geldiğinde de terör örgütlerinden kendisinin kirli oyunları ve hesapları için yararlanır. Normalde sürekli teröre karşı savaş verdiğini söylediği, kendi saldırılarında terörü bir gerekçe olarak kullandığı halde terör örgütü oldukları tescillenmiş birtakım silahlı gruplara da açıktan destek vermekten, onlara silah temin etmekten, hatta askeri eğitim vermekten çekinmez.

Bu iki farklı politikanın yani terörün iki ucu keskin kılıç olarak kullanılmasının Suriye'de karşımıza çıkan en bariz örnekleri ise IŞİD ve PKK örnekleridir.

Bu iki örgütün aslında her ikisi de ABD'nin oyunlarıyla, taktikleriyle ve politikalarıyla Suriye'de güç ve saha kazanmayı başarabilmiştir. Ancak ABD birinden kendince teröre müdahale etmek için gerekçe olarak yararlanmış, birini de bu gerekçeden yararlanarak desteklemiş ve bölgede kendisinin hesaplarının bekçiliğini yapacak yeni bir yönetim hatta devlet ortaya çıkarmak amacıyla desteklemiştir.

Kendini İslamcı olarak tanımlayan hatta Haricilerin yaptığı gibi kimin Müslüman olup kimin olmadığına karar verme konusunda kendini bir üst yargı mekanizması olarak gören IŞİD işin gerçeğinde küresel emperyalizmin hem Irak'ta hem de Suriye'de İslami hareketi ve direniş örgütlerini arkadan vurmak amacıyla kullandığı bir kukladır ve bu örgütün birtakım heyecanlı gençleri saflarında toplamak amacıyla ürettiği planların tamamı da birer senaryodur.

Bu örgütün bir komplo örgütü olduğu, ileri sürdüğü planların, heyecanlı gençleri etrafına çekmek amacıyla kullandığı malzemelerin, ileri sürdüğü iddiaların birer senaryo olduğunu biz örgütün ilk piyasaya çıktığı zamandan itibaren söylemeye başlamıştık. Zaman içinde izlediği tutum, sergilediği tavır ve bugün içinde bulunduğu durum bu gerçeği çok bariz bir şekilde ispat etti.

Küresel emperyalizm gerçekte sözünü ettiğimiz iki örgütün her ikisine de destek verdi. Ancak birine perdenin arkasında destek verirken perdenin önünde ona karşı tavır aldı. Onunla savaş halinde olduğunu ortaya koymaya çalıştı. Bu savaşından da diğerine destek vermek, terörü bir araç olarak kullandığı ve terör örgütü olduğu tescillenmiş bir örgüte verdiği desteği meşru göstermek için yararlandı.

Küresel emperyalizmin, önce Irak İslam Devleti sonra Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) en son da sadece İslam Devleti adıyla faaliyet gösteren karanlık örgüte destek vermesinin iki önemli amacı vardı. Birincisi başta Irak'ta Amerikan işgaline sonra Suriye'de Baas rejimine ve ona yardımcı olmak amacıyla Suriye'yi işgal eden İran ve Rusya'nın gönderdiği güçlere karşı savaşan direnişi arkadan vurmaktı. İkincisi de Afganistan'daki, Somali'deki ve daha başka çatışma bölgelerindeki savaşlara katıldıktan sonra kendi ülkelerine dönmekten korktukları için muhtelif Avrupa ülkelerine dağılan gençleri cezp edecek bir merkez, örgütsel yapı oluşturmak suretiyle onları oraya çekmek ve Avrupa ülkelerinde teker teker imha edilmeleri mümkün olmayan bu gençleri toplu olarak imha etmenin altyapısını oluşturmaktı.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

443. Sayı Kasım 2019