Dünya, Los Angeles’tan şekillendiriliyor. Dünyayı şekillendirenler, politikacılar değil, hız, haz ve ayartı dünyası demek olan dromokratik düzenin ya da insanın duyma ve düşünme melekelerini yok eden “pornografi” dünyasının üreticileri kültür endüstrisinin starları ve onları vareden patronları!
Modern zamanlar, tarih oldu, medyalar icat olundu, fiilî savaşların yerini kültürel savaşlar aldı; medyalar, zihinleri işgal edecek silahlar olarak konuşlandırıldı. Medyalar, görünüşte iletişim araçları olarak icat edildi ama gerçekte kültürel ve zihinsel hegemonya araçlarına dönüştürüldü. Fiilî işgalin yerini, zihnî işgal aldı. Askerî savaşların yerini kültürel veya medyatik savaşlar aldı. Kitleler, böylelikle, önce zihinleri işgal edilerek kontrol ve kolonize edilmeye başlandı.
Bildiğimiz dünya çöktü.
Çöküş süreci sürüyor hâlâ…
İnsanlık tarihinde yeni bir dünyaya, bambaşka bir dünyaya giriyoruz. Ben buna, dijital uygarlık süreci diyorum.
Dijital uygarlık, tek dünya dini, tek dünya kültürü, birbirlerinin kopyası gibi olan tek dünya insanının hâkim olacağı tek tipleştirirci, ruhsuzlaştırıcı bir uygarlık biçimi.
Dijital uygarlık, savaş teknolojilerinin değil, arzu ve duygu teknolojilerinin eseri olacak.
Dünya, New York’tan ya da Washington’dan ya da Londra’dan filan şekillendirilmiyor artık. Tabir câizse, kapitalist dünyanın bildiğimiz başkentleri veya mabetleri çöktü; tek mabedi veya başkenti var: Los Angeles.
Dünya, Los Angeles’tan şekillendiriliyor.
Dünyayı şekillendirenler, politikacılar değil, hız, haz ve ayartı dünyası demek olan dromokratik düzenin ya da insanın duyma ve düşünme melekelerini yok eden “pornografi” dünyasının üreticileri kültür endüstrisinin starları ve onları vareden patronları!
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız