Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Mehmet Toker

Gayr-i Tabii İki Afet : Necva ve Gıybet

  • 08 Kasım 2022
  • 1417 Görüntülenme
  • 479. Sayı / 2022 Kasım



Gıybetin haram olması sadece ayetteki teşbihten hareketle ortaya konulmuş bir hüküm değil ayet ve hadislerdeki beyanlara dayanarak insan onurunu zedeleyen, toplumda nifak ve adavete sebep olan bir fiil olması sebebiyle gıybetin haram olduğu konusunda ulema ittifak etmişlerdir. Gıybet, 1400 yıllık İslam'ın gelişim tarihi içerisinde kaleme alınan bütün "kebair" kitaplarında büyük günahlardan sayılmıştır.

 

 

Gıybet ve Necva'nın haram kılındığı inzal döneminde yapılan bir gıybet ya da bir fısıldaşma, gizli toplantı sınırlı bir alanda, sınırlı sayıdaki insanları etkileyip, onların kul hakkına girerken; bugün internet ve sosyal medyada paylaşılan bir fısıltı, yapılan bir fısıltı gazeteciliği, paylaşılan bir ifade, üçüncü kişi hakkında yazılan bir cümle anında milyonlarca insana, çok farklı coğrafyalara ulaşabilmektedir.

 

 

İslam, hayatın tamamını kapsayan, hayatın bütünüyle ilgili hukuki ve ahlaki ilkeler koymuş olan bir dindir. İslam, sadece ibadetlerden müteşekkil bir din değildir. Ruhbâni bir hayat anlayışı yoktur. Yeme-içmeden yürümeye, alışverişten borçlanmaya, evlenmeden boşanmaya, konuşmaktan ses tonunun derecesine kadar hayatın içerisinde olan her şey aynı zamanda İslam'ın kapsama alanı içerisindedir.

Kur'an-ı Kerim konuşma usulü, üslûbu ve adabı ile ilgili çok kapsamlı ahlaki ilkeler koymuştur. Teşbihlerle, konuşmanın nasıl olması gerektiği nasıl olmaması gerektiği hususunu açıklamış; davranışın aklîleştirilmesi ve fıtrata yerleştirilmesi hususunda rehberlik etmiş, yol göstermiştir. Güzel bir söz, kökleri sağlam, dalları gökyüzüne uzanan, bereketli bir ağaca benzetilirken kötü söz ise kökünden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan, çürümeye ve yakılmaya yüz tutmuş bir ağaca benzetilmiştir. (Bkz.İbrahim, 14/24-25) Kur'an-ı Kerim'de insanlar sık sık, sözün en güzelini, en doğrusunu söylemeleri konusunda uyarılmışlardır. Yalan, yalancı şahitlik, nemime, lakap takma, istihza etme, iftira etme, kırıcı yaralayıcı sözler söyleme gibi dil ile işlenen bu fiiller büyük günahlar(kebair) kapsamında değerlendirilmiş ve Müslümanların konuşmalarında bunlardan uzak durması emredilerek, bu tür haramlardan men edilmişlerdir. Lağv ve malayani konuşma dahi kerih görülmüştür.

Günümüze geldiğimizde haram büyük günah deyince toplumda, sadece adam öldürme, hırsızlık, zina, kumar, şans oyunları, faiz, içki, gasp, rüşvet, torpil, dolandırıcılık gibi fiiller anlaşılıyor ve dil ile işlenen haramlar gelmiyor ise toplumun İslam anlayışında ciddi bir eksiklik ve flûluk vardır. İslam bir bütündür. Konuşmak; hayatın içerisinde bir zorunluluk/ihtiyaç, nimet ise aynı zamanda dinin kapsama alanında ve insanın sorumlu olduğu, hesabını vereceği imtihanın bir parçası belki de en önemli sorularından birisidir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

479. Sayı Kasım 2022