Gençlerin yeterli din ve ahlak eğitimi alamamaları, küçük yaştan itibaren dini telkinlerden uzak seküler bir eğitime tabi tutulmaları, düşünce ve yaşama yönüyle olumsuz bir etki yapmaktadır. Temelinde din ve ahlak eğitimi olmayan genç ve çocukların, ilerleyen yaşlarında din ile inanç, ibadet ve ahlaki yaşantı ile uyum sağlaması ve onları uygulaması zorlaşacaktır.
Camiden, sohbetten, dini ve ahlaki eğitimden uzak bir çevrede yetişen fertler aynı zamanda topluma da kötü örnek oluşturmaktadırlar. Örnek yaşantımız ve çevremizle gençliğe yaşanılabilir güzel bir çevre ve arkadaş ortamı hazırlamak da bizim görevimizdir.
Televizyon ve internetin sorumsuz ve sınırsız bir şekilde kullanılması, sanal dünya ile sınırsız ve ilkesiz temas genç nesli çok kolay etkisi altına almakta ve sihirli bir güç olabilmektedir. Gençleri nefsanî, şehvani ve şeytani telkinlerle etkisi altına alan bu sanal dünya günümüz itibariyle gençliğin en kolay ve en tehlikeli iletişim kurduğu, etkilendiği dünyadır.
Gençlik, insanın ve toplumların en önemli servetlerinden olup yaşamın en kıymetli zaman dilimidir. Hayatın şekillendiği birçok alışkanlığın edinildiği, insan kişilik ve şahsiyetinin şekillenmeye başladığı en verimli çağıdır. Ailelerin ve toplumların ümit ve umut besleyip birçok yatırım yaptığı, gelecekle ilgili plan ve program yaptıkları bereketli bir dönemdir. Yaşamın en tatlı, bereketli, nefsin ve şeytanın da en çok uğraştığı dönemdir. İnsanı bekleyen tehlike ve tuzakların, şehevi, şeytani vesvese ve iğvaların en yaygın olduğu zamandır. Dünya hayatının ziynet ve süsü, fıtrat üzere tertemiz olunan bir dönemdir. İnanç, ibadet ve ahlaki ilkelerin en zor yaşandığı, yaşandığı zamanda en güzel karşılık gördüğü dönemdir.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız