Tüm kutsallarını toprağa gömen insanoğlu gün be gün çamurlaşıyor… Çaresizleşiyor… Çirkinleşiyor… İç dinamiklerini yitiren insan “hiç”leşiyor… Aldırışsız, amaçsız bir yaşamın akışına kendini terk eden kuşaklar artık kayıp kuşaklar… Tek değeri “değersizlik”, tek derdi “günü kurtarmak” olan insanların ikbal ve istikbalinden bahsedilebilinir mi?
Mide medeniyeti, haz uygarlığı, hız dünyası insanın başını döndürüyor… Hızcı, hazcı, hazırcı hafakanlara giren nesiller dur-durak dinlemiyor… Sınırsız özgürlükler, sınırsız günahlar olduğu unutuluyor… Hazlar, haram tanımıyor… İnsanlar Allah’ın istediği gibi değil, canlarının istediği gibi yaşamayı marifet sanıyorlar…
Modern zamanların batıl beşeri ideolojileri miadını doldururken; post-modern zamanlarda yerlerini farklı ideolojilere terk etmeye başladı…
Komünizm, sosyalizm, kapitalizm, faşizm beşeriyete pahalıya mal oldu… İlahi olana sırtını dönen insanoğlu ideolojik rüyalar görmeye başladı, uğruna nice değerler tükettiği halde umduğunu bulamadı… Yeni arayışlara giren insan; yorgun, yılgın ve yalnız… Yeni bir yol ayırımında olan insanı kuşatan yeni ideolojiler onun ruh haline uygun tasarlanmış ve pazarlanmış durumda…
Liberalizmin yeni türevleri; Konformizm, karyerizm, paraizm, tembelizm, tatilizm, egoizm, hedonizm, pragmatizm…
Nesillere empoze edilen yeni ideolojiler ciddi anlamda kabul görürken; kitlesel cazibesi insanları büyülüyor…
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız