Hz. Peygamber(sav)’de, İslam ve Müslüman olmayı değişik şekillerde ifade etmiş ve tanımlamıştır. Özellikle islamın kuru bir iddia olamayacağını belirtmiş uygulama yönlerine dikkat çekmiştir. Müslüman kimseyi inançlı, ibadetli, ahlaklı, güvenilir, dürüst, zararsız, başkalarına faydalı vb. hep olumlu işler yapan kimseler olarak vasıflandırmıştır.
Kâinatın da, dinin de, kulların da sahibi Allah'tır. Kullarının nasıl yaşayacaklarını belirleme yetkisi de Allah'a aittir, kullukta keyfilik yoktur. Hak dine inanıp inanmama hususunda kullara tercih yapma hakkı verilmektedir. Bununla beraber tercih yaptıktan sonra istediği gibi davranma hakkına sahip olmadığı da bildirilmektedir.
Alemlerin Rabbi olan Allah, insanları kullukla sorumlu tutmuş, kulluğun esaslarını öğretmek üzere peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed (sav)'e kadar ki bütün peygamberlerin de dinleri olmuştur. Bu dinlerin -özelde de son dinin- ortak ismi İSLAM’dır. “Allah nezdinde hak din İslâm'dır.”(Ali İmran, 3/19) Allah, bizim için İslam'ı seçip, ondan razı olmuştur. “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim.”(Maide, 5/3) Rabbimiz, İslam'dan başka bir dini de bizden kabul etmeyecektir. “Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.” (Ali İmran, 3/85)
Kur'an, inanan insanlara İslam dairesi içerisinde kulluk yapmayı ve İslam üzere yaşamayı emretmiş, onları Müslüman olarak isimlendirmiştir. “Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size "Müslümanlar" adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah'a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!” (Hac, 22/78) Müslümanları en güzel sözlü olan kimseler olarak nitelemiş, “(İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyenden kimin sözü daha güzeldir?” (Fussılet, 41/33) Nihayetinde de Müslüman olarak can vermeyi hedef olarak koymuştur. “Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Ali İmran, 3/102)
Hz. Peygamber(sav)’de, İslam ve Müslüman olmayı değişik şekillerde ifade etmiş ve tanımlamıştır. Özellikle islamın kuru bir iddia olamayacağını belirtmiş uygulama yönlerine dikkat çekmiştir. Müslüman kimseyi inançlı, ibadetli, ahlaklı, güvenilir, dürüst, zararsız, başkalarına faydalı vb. hep olumlu işler yapan kimseler olarak vasıflandırmıştır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız