Bir sağlık profesyonelinin asıl görevi hastalara alelade reçeteler karalamak değil; onları daha sağlıklı kılacak yeni bir yaşam tarzı belirlemek ve altta yatan asıl nedeni bertaraf ederek kalıcı bir tedavi sağlamaktır.

Modern tarım uygulamaları, sürekli aynı arazilerin işlenmesi, suni gübreler, yabani otlakların azalması ve daha bir yığın sebep besinlerin içeriğini fakirleşmiştir. Fos besinler asrındayız. Yiyip içiyoruz ama hücrelerimiz aç. Dengeli, çeşitli ve içerikli beslenme artık bir ütopya.

İnsan hasta olduğu için rahatsız değildir. Rahatsız olduğu için hastadır.

Hastalıklar birer trafik lambasıdır aslında. Bizi felâketlere karşı koruyan ve dikkatle izlememiz gereken eşsiz uyarıcılar.

Beden hastalıklarla sinyal verir, ikaz eder. İnsanların pek çoğu paha biçilmez bu mesajları değerlendirmek yerine belirtileri bastırmakla oyalanır. Altta yatan esas sebepten uzaklaşıldığı için tedavi şansı yitirilir. Talih kuşu uçar, heba olur.

Bir sağlık profesyonelinin asıl görevi hastalara alelade reçeteler karalamak değil; onları daha sağlıklı kılacak yeni bir yaşam tarzı belirlemek ve altta yatan asıl nedeni bertaraf ederek kalıcı bir tedavi sağlamaktır.

Bu sayıda sizlere çok sık karşılaştığım hastalık nedenlerinden örnekler vereceğim.

VİTAMİN D:

Doğrudan güneş ışığı ile ciltte sentezlenen D vitamini yalnızca kemikler, diş ve diş etleri değil bağışıklık sistemimiz içinde elzemdir. Gün ışığının az geldiği kış ayları, vitamin metabolizmasındaki aksama D vitamini eksikliğinin belli başlı sebeplerinden.

Ancak görünen o ki özellikle tesettürlü bayanlarla, gün boyu büro ve ofislerde çalışanların çoğu D vitamininden yoksun yaşadığının farkında değil.

Vitamin D özellikle kadınlar için daha da önemli. Çünkü kemik erimesi erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülmektedir.

Kireçlenme, diş ve diş eti sorunları, dinmek bilmeyen kemik ağrılarının toplumda yaygınlaşması ile vitamin D eksikliği arasında sıkı bir ilişki var.

D vitamininiz düşükse normal sınırlara ulaşmak için doktor kontrolünde dışarıdan oral ya da enjektabl ( iğne ) takviye alın.

VİTAMİN B 12:

vitaminleri normal bir beyin fonksiyonu için çok önemlidir. Özelliklede B 12. Depresyon, alınganlık, ilgisizlik, yorgunluk vitamin B 12 eksikliğinin en sık rastlanan belirtileri. Yaşlandıkça mide asidi azaldığı için vücut yiyeceklerdeki B 12 vitamininden daha az yararlanır. 65 yaş üzerindeki hastaların yaklaşık yüzde onunda vitamin B12 eksikliğine rastlanmıştır.

B12 vitamininiz düşükse normal sınırlara ulaşmak için doktor kontrolünde dışarıdan oral ya da enjektabl ( iğne ) takviye alın.

PROBİYOTİKLER:

Sağlıklı bir yaşamın devamı için gerekli yararlı mikroorganizmaların önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

Özellikle kalın bağırsaklarımız tüm beden hücrelerimizden daha fazla sayıda canlı mikro organizmaya ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan bazıları lehimize bazıları da aleyhimize çalışır.

Lehimize çalışanlara probiyotikler diyoruz. Bu bakteriler sindirimde görev alır ve bağışıklık sistemimizle uyumlu çalışarak sağlıklı kalmamızı sağlar. B vitaminlerini üretmek, hormon seviyelerinin normal sınırlarda kalmasını sağlamak, kolesterol seviyelerinin düşmesine yardımcı olmak ve kirletici maddelere karşı koruma sağlamak gibi pek çok görevleri bulunur. Bağışıklık fonksiyonlarında önemli bir role sahiptirler. Yaşlandıkça bu iyi bakterilerin sayısı azaldığından hastalıklara karşı hassas hale geliriz. Liften yoksun beslenme, kortikosteroidler ( kortizonlar ), antibiyotikler ve doğum kontrol hapları da dost bakterilerimizi azaltır.

Probiyotik eksikliğimizi gidermenin en kestirme yolu tamamlayıcı ürünler almaktır. Bu özellikle mayalı mantar ( kandida ) enfeksiyonu ile kalınbağırsak hastalığı çekenlerde daha önemli bir ihtiyaçtır.