Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karabacak

Sevgi Fedakarlık İster

  • 06 Şubat 2019
  • 1912 Görüntülenme
  • 434. Sayı / 2019 Şubat



Allah Rasûlü’nün arkadaşlarından Abdullah b. Muğaffel şöyle bir olay anlatmaktadır: “Bir adam Rasûlullah (sav)’e: Ey Allah’ın Rasûlü! Ben seni gerçekten seviyorum, dedi. Rasûlullah (sav): O söylediğin söze dikkat et, buyurdu. Adam tekrar seni ben gerçekten seviyorum deyince; Rasûlullah (sav): Söylediğin söze iyi dikkat et ciddi misin? Buyurdu. Adam da: Vallahi seni gerçekten seviyorum, diyerek üçüncü sefer aynı sözü tekrar etti. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: Eğer beni seviyorsan fakirliğe karşı bir kalkan hazırla çünkü fakirliğin beni seven kimseye gelmesi; selin, durak yerine akması gibi hızlıdır.” (Tirmizî, “Zühd”, 36)

 

Allah Rasûlü bu sahabisine “Dikkat et benim yanımda servete servet katmak yok. Benim yanımda fedakârlık, sıkıntılara katlanmak var” demiş olmaktadır. Çünkü sevgi fedakârlık ister. Peygamber’in yanında malını nereden kazandığının hesabı vardır: Peygamber ve davası tercih edildiğinde servet gelsin de nereden gelirse gelsin söz konusu değildir. Peygamber’in yanında kazancının belirli miktarını tanımadığın, seninle beraber emek sarf etmemiş kişilerle paylaşmak vardır. Peygamber’in yanında helale harama dikkat etmek vardır ve birilerinin rahatlıkla ticaretini yapıp servetlerine servet kattıkları haram bir malı satmak yoktur. Bu da bir yerde birileri sana göre daha zengin olabilir demektir.

Mus’ab b. Umeyr Örneği

Peygamber’i tercih etmek Mus’ab b. Umeyr gibi zoru tercih diğer bir tabirle fedakârlık gerektiren bir durumdur. “Mus’ab b. Umeyr, Kureyş kabilesinin Abduddâroğulları koluna mensuptur. Babası ailenin ileri gelenlerinden Umeyr b. Hâşim, annesi ise Hannâs bint. Mâlik’tir. Mus’ab, Mekke’de nesebi, yakışıklılığı, güzel elbiseler giymesi ve pahalı kokular sürmesiyle meşhur bir gençti.” (İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, III, 116).

“Mus’ab b. Umeyr, gizli davetin ilk yıllarında Erkâm b. Ebu’l-Erkâm’ın evinde İslam’la tanıştı. Müslüman olduğunu öğrenen ailesi onu hapsetti. Bu durum onun Habeşistan’a hicretine kadar devam etti.” (İbnbSa’d, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, III, 116)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

434. Sayı Şubat 2019