Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sağlık

Mahmut Bilgiç

Turp Gibi

  • 06 Şubat 2019
  • 1772 Görüntülenme
  • 434. Sayı / 2019 Şubat
Yazıyı Dinle
0:00
0:00
Yazarın Diğer Yazıları
Mahmut Bilgiç
Tüm Yazı Arşivi



Hastalıklarla mücadele etmedeki kilit faktörün, öncelikle hastalığı önlemek olduğu gittikçe daha çok doktor tarafından kabul ediliyor. Sağlıklı olmanın en iyi yolu da güçlü ve etkili bir bağışıklık sistemine sahip olmaktan geçiyor.

 

Öncelikle bağışıklık işlevini bir günde düzeltecek sihirli bir formül yoktur. Bunun yerine yaşam tarzı, stres yönetimi, egzersiz, sağlıklı beslenme, takviye gıdalar ve bitkisel ilaçların kullanımına dayanan kapsamlı bir yaklaşım uygulamalısınız.

 

enfeksiyon ne kadar bulaşıcı olursa olsun içimizden bazıları hastalık etkenine temas ettiği halde sağlıklı kalır. Tıbbi çalışmalar da mikroplara maruz kalmalarına rağmen pek çok kişinin asla hastalanmadığını doğrulamaktadır. Şanssız bir şekilde bu kişilerin neden hastalanmadıkları konusunda çok az çalışma yapılmıştır. Çünkü modern tıp “ hastalıkla savaşa ‘’ odaklanmıştır. Ama aslında en çetin şartlarda bile sapasağlam kalanlar, havadan nem kapan çıtkırıldımlarda olmayan bazı ortak özelliklere sahiptirler: Onların bağışıklık sistemi başarı ile bir enfeksiyonun oluşmasını engellemektedir. Aslında bağışıklık sistemimiz hastalıklara karşı defansta ilk savunma hattımızı oluşturmaktadır. Bağışıklık sisteminin görevi bizi bulaşıcı enfeksiyon ve kansere karşı korumak ve eğer hastalık meydana gelmişse onu tedavi etmektir. Bu durumda etkili, güçlü bir immün defans sağlıklı kalmamız için sahip olmamız gereken en önemli şeydir.

Bağışıklık sistemi insan vücudunun en karmaşık ve büyüleyici sistemlerinden biridir. Modern tıpta enfeksiyonlardan ya da hastalıklardan kolay etkilenmenin önemi genelde göz ardı edilir. Bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve güçlendirilmesi bulaşıcı enfeksiyonlara karşı direnç kazanmak; soğuk algınlığı grip ve kanserden etkilenme olasılığını azaltmak için beklide en önemli noktadır.

1980 lerde eczacılık eğitimi alırken enfeksiyöz hastalıkların geçmişte kaldığı öğretilmişti. Penisilin ve onu takip eden diğer sözde mucizevi antibiyotiklerin keşfiyle gözlerimiz kamaşmış bir halde, bir iki hap yutarak basit bir şekilde tedavi edilemeyecek hiçbir enfeksiyon olmadığına inandırılmıştık. Ama artık bunun yanlış olduğunu biliyoruz. Anti bakteriyeller sayısız hayat kurtarmış olsa da bir zamanlar sandığımız gibi her derde derman değillerdir. Öncelikle virüslere karşı etkisizdir. İkinci olarak aşırı ve gereksiz kullanımı nedeniyle antibiyotiklere dirençli bakteri soylarını geliştirmiş olduk. Hastalıklarla mücadele etmedeki kilit faktörün, öncelikle hastalığı önlemek olduğu gittikçe daha çok doktor tarafından kabul ediliyor. Sağlıklı olmanın en iyi yolu da güçlü ve etkili bir bağışıklık sistemine sahip olmaktan geçiyor.

Tekrarlayan kronik enfeksiyonlar ve hatta soğuk algınlıkları bile sadece bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda enfeksiyonu yenmemizi zorlaştıran bir kısır döngü söz konusudur: Zayıf bir bağışıklık sistemi enfeksiyona yol açar, enfeksiyon da bağışıklık sisteminde hasara neden olur ve buda vücut direncini zayıflatır.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

434. Sayı Şubat 2019