Rabbimiz Teâlâ kullarını en güzel şekilde yaratmış, onlara sayısız ve sınırsız nimetlerle ikramda bulunmuştur. Bu nimetlerin en başında da Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber(sav) gelmektedir. Bu iki rehberle; kulluk süresince insanın yaşantısında dikkat etmesi gereken hususları, insanların kendisine nasıl kulluk etmeleri gerektiğini bildirmiş ve öğretmiştir. Bu konuda Allah ve Rasülü tek yetkili kılınmıştır.

Nefsani ve şeytani şüpheli şeyler genelde haramlar noktasında olmaktadır. Mümin şüpheli olan hususlarda dikkat etmeli, hassas davranmalı ve bunlardan kaçınmalıdır. Tercihlerini hak ve hakikatten yana kullanmalıdır. Şüpheliler dışında daha temiz ve geniş bir yaşamın mevcut olduğunu aklından çıkarmamalıdır.

“Helal bellidir; haram da bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını (namus ve haysiyetini) korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse, harama düşmüş olur. Bu, tıpkı bir koruluğun etrafında hayvan otlatan çobanın durumuna benzer, sürüsü her an oraya girebilir. Bilin ki her hükümdarın bir koruluğu vardır. Allah'ın koruluğu ise O’nun haramlarıdır. Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır. O sağlam olursa bütün beden sağlam olur, ama bozuk olursa bütün beden bozulur. Dikkat edin! O et parçası, kalptir!”( Buhari,“İman”, 30)Bu hadis-i şerifin muhtevasında öne çıkan hususlar şunlardır. Helal, Haram, Şüpheli şeyler ve Kalp ile ilgili hassasiyetlerdir.

Rabbimiz Teâlâ kullarını en güzel şekilde yaratmış, onlara sayısız ve sınırsız nimetlerle ikramda bulunmuştur. Bu nimetlerin en başında da Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber(sav) gelmektedir. Bu iki rehberle; kulluk süresince insanın yaşantısında dikkat etmesi gereken hususları, insanların kendisine nasıl kulluk etmeleri gerektiğini bildirmiş ve öğretmiştir. Bu konuda Allah ve Rasülü tek yetkili kılınmıştır. Müminlere düşen ise itaat etmek, teslim olmak ve örnek almak olmuştur. Yaşantımızdaki haram ve helalleri de bizim belirleme hakkımız yoktur.