Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Misafir Kalem

Halil Atalay

Kurban Etmemiz Gerekenlerin Kurbanı Olduk!

  • 08 Haziran 2021
  • 913 Görüntülenme
  • 462. Sayı / 2021 Haziran
Yazarın Diğer Yazıları
Halil Atalay
Tüm Yazı Arşivi



İslam'ın geliş gayesi, insanları sadece Allah'a kul olma şuuruna kavuşturmak, Allah'tan başka her türlü kişiye ve eşyaya kulluktan, geçici şeylere tapınmaktan ve onları kutsallaştırmaktan kurtarmaktır.

Hakka teslim olmalı, hak çizgiden sapmamalı, bizim emrimize, hizmetimize sunulan şeylerin kölesi ve kurbanı olmamalıyız. Malın, makamın emanet olduğunun bilincinde olanlar, onları verenin yolunda kullanırlar. Maddenin hizmetçisi değil, efendisi olurlar.

Dilimizde çok kullanılan ve yapılan ilavelerle çok değişik anlamlar yüklenebilen kelimelerimizden biri de "Kurban" dır. Kurban olmak, kurban vermek, kurban etmek, kurban kesmek, kurban gitmek vs. Biz burada kelimeyi vacip olan kurban ibadetinin dışında değerlendireceğiz.

Şair'in "Şu yürekte kaç yangın var, biri yanar biri söner" dediği gibi, kurbandan bahsedilince de yüreğimizde bir yangın meydana geliyor. Trafik kurbanları, terör kurbanları, cehalet kurbanları, para, mal-makam, şan-şöhret kurbanları, hırsının kurbanları, kadının, arkadaşlarının, kötü alışkanlıkların kurbanı olanlar, hevasının, havasının, nefsinin kurbanı olanlar vs. Bütün bunların kaynağı ise; hevasına kurban olmaktır. Allah Rasülünün ifadesiyle:

"Gök kubbe altında Allah'tan başka tapılan şeyler arasında peşine düşülen (uyulan) hevadan daha büyüğü yoktur." (Taberani. Mucemul-Kebir, 8/123; Münziri, Et-Terğib vet-Terhib, 1/86, Haysemi, Mecmauz-Zevaid, 1/188.) Kur'an-ı Kerim de bayağı arzularına esir olan insan “Hevasını ilah edinen” diye tanıtılmıştır.

"Gördün mü o nefis ve arzusunu (hevasını) ilah edinen kimseyi?" (Furkan, 25/43; Casiye, 45/23) Keyfi ne istiyorsa onu elde etmeye ve onu engel tanımadan gerçekleştirmeye çalışmak bu heva putuna tapmak demektir. (Bkz.Şevkani. Fethul-Kadır, 5/8; Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili, 5/3590)

Zincirleri Kırmak

Hevanın esaretinden kurtulmak, gerçek hürriyettir. Onun için Hz. Mevlana Mesnevi de şöyle uyarıyor:

"Ey oğul, bağı çöz, hür ol. Ne zamana kadar gümüş ve altına esir olacaksın." (Mevlevi, Şerh-i Mesnevi, 1/74)

Hadis-i Şerif'te ise bu husus şöyle ifade ediliyor:

"Altın, gümüş, kumaş ve abaya kul olanlar helak oldular." (Buhari. “Rikak”, 10; “Cihad”, 70; İbni Mace, “Zühd”, 8)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

462. Sayı Haziran 2021