Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Uzman Gözüyle

Mehmet Emin Karabacak

Çocuklara Sorumluluk Öğreteceğiz Derken Bağımlı mı Yapıyoruz ?

  • 07 Mayıs 2022
  • 601 Görüntülenme
  • 473. Sayı / 2022 Mayıs



Çocuklarımızı eğitirken ve yetiştirirken onlara ne kadar müdahale edersek; büyüdükleri zamanda kendi ayakları üzerinde durmakta o kadar zorluk çekerler. Kendilerine güvenemeyen, kararlarını vermekte zorlanan bu çocuklar, büyüdükleri zaman hayatlarını bağımlı bir kişi olarak sürdürürler. Bu çocuklar, toplumsal hayata karıştıklarında kendi başlarına sorumluluk almaktan korkar hale gelirler.

 

 

“Bir gün baba ile oğlu kırlarda gezerken kelebeklerin kozadan çıkışlarına şahit olurlar. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşan çocuk, babasıyla birlikte kelebeğin kozadan çıkışını seyretmeye başlar. Çocuk, kelebeklerin kozadan sıkıntı ve emek harcayarak çıktıklarını ve ardından da hemen uçtuklarını görür. Çocuk bu ya; kelebeklerin kozadan çıkarken çırpınmalarına ve sıkıntı çekmelerine acır. Bizim çocuklara iyilik olsun düşüncesiyle yaptıklarımızı çocukta kelebeklere iyilik olsun diye yapar. Elindeki değnekle onların yollarını açar. Hatta ağlarının önünü de açarak kelebeklerin kolayca kozadan çıkmalarını sağlar. Çocuk, kozadan kolayca çıkan kelebeklerin havada uçmaya başlamalarının ardından 2-3 saniye sonra düşerek öldüklerini görür. Çocuk, garibine giden bu durumu öğrenmek için babasına sorar. Baba da oğluna: Kelebekler, uzun ve yorucu bir mücadeleden sonra kendi çabalarıyla kozadan çıkarlar. Bunun nedeni olarak da Allah, onların uçmalarını sağlayacak kanat ve bacak kaslarının gelişmesi için bu evreyi yaratmıştır. Kozadan kanat ve bacak kaslarını güçlendirerek çıkan kelebekler, uçmayı da kolayca öğrenmektedirler. Oysa senin onlara iyilik adına yapmış olduğun şey, onların sonu oluyor. Senin yardım ettiğin kelebekler, bacak ve kanat kaslarını geliştiremedikleri için yani sana göre bu sıkıntılı evreyi yaşamadıkları için uçamadan ölmektedir.”

Bu hikâye, çoğu anne babanın çocuklarını eğitirken kullandığı yöntemin ne kadar hatalı olduğunu gösteren güzel bir hikâyedir.

İşte bu duruma bazı örnekler:

Terleyecekler ya da hasta olacaklar diye koşmalarına mı izin verdik?

Erken yürümeleri için örümceklere mi bindirmedik?

Üzeri pislenir ya da mikrop kapar diye sokağa çıkmalarını mı yasaklamadık?

Sokaktaki arkadaşlarıyla oynamaları yerine evi oyuncaklarla mı doldurmadık?

Çocukları dışarı gönderirken hasta olur diye çocuğa kat kat elbiseler giydirerek onun hareketlerini mi kısıtlamadık?

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

473. Sayı Mayıs 2022