Evrensel bir din olan İslâm’ın temel gayelerinden biri, insanların dünyada mutlu olmalarını sağlamaktır. Bu amaca hizmet edecek olan en önemli kurum hiç şüphesiz ailedir. Aile, üyelerinin barınma ve bakım gibi fiziksel, sevgi ve şefkat gibi duygusal, öğrenme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılaması sebebiyle toplumun aynası mesabesindedir.

Aile hayatında en çok sevgiyi ve sevgiye vesile olan şeyleri sevmeliyiz. En çok da düşmanlıktan ve düşmanlığa sebep olan şeylerden nefret etmeliyiz. “İncinseniz de incitmemeyi” kendinize ilke edinin. Ne kadar kızgın olsanız da kalpte ve ruhta derin izler bırakacak ağır ifadelerden sakının. Çünkü çakılan çivilerin sökülseler bile izi kaldığı gibi o sözlerin de yaraları kaybolmayacaktır.

Aile, bireyin ahlaki ve toplumsal kuralları öğrendiği ilk yer olması sebebiyle son derece önemli bir kurumdur. Huzurlu bir toplumun oluşturulması, o toplumdaki huzurlu ailelerin sayısının çokluğuna bağlıdır. Bu noktada aile fertlerine toplumun ve ümmetin menfaatini koruma adına büyük sorumluluklar düşmektedir. Günümüzde aile kurumu dünyevîleşmenin ve ahlakî dejenerasyonun verdiği zararlar sebebiyle ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Sekülerleşmenin etkisiyle uluslararası etkileşimin had safhaya vardığı şu dönemde aile kurumu desteklenmeli, korunmalı ve elde kalan son kalenin de düşürülmemesi için tüm imkânlar seferber edilmelidir. Bu hem fertlerin hem de toplumun geleceği açısından son derece önemlidir.

Evrensel bir din olan İslâm’ın temel gayelerinden biri, insanların dünyada mutlu olmalarını sağlamaktır. Bu amaca hizmet edecek olan en önemli kurum hiç şüphesiz ailedir. Aile, üyelerinin barınma ve bakım gibi fiziksel, sevgi ve şefkat gibi duygusal, öğrenme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılaması sebebiyle toplumun aynası mesabesindedir. Dolayısıyla bir toplumda görülen olumlu ve olumsuz özellikleri o toplumu oluşturan ailelerde görmek mümkün olduğu gibi, ailelerde en çok görülen vasıfların bir toplumun en karakteristik özellikleri olarak karşımıza çıkması da mümkündür.

Aile kurumunu ayakta tutmak için elbette bütün herkesin sorumluluğu vardır. Ancak en büyük sorumluluk, aile bireylerine düşmektedir. Bu yazıda aile bireylerinin huzurlu bir aile hayatı sürdürebilmeleri için bazı ipuçları mahiyetinde tavsiyeler sunulacaktır.

1. Evliliğin kutsal bir kurum olduğuna kalpten inanın.

2. Eşinizin, çocuklarınızın Allah’ın birer nimeti olduğunu, nimete şükredersek, o nimet lezzetinin artarak devam edeceğini bilin.

3. Eşinizin, çocuklarınızın Allah’ın birer emaneti olduğunu ve o emanetlerin hakkını vermenin, sadece sizin yapabileceğiniz, birinci dereceden bir sorumluluk olarak omzunuza konduğunu hatırınızda tutun.

4. Aile hayatındaki sadakat, samimiyet, fedâkârlık, vefa gibi manevi duygular asıldır. Bunların ancak Allah ve ahiret inancıyla kaim olacağını ve kuvvetleneceğini unutmayın.