Sayı : 504   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Yaşama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

İnsan ve Onuru

  • 05 Temmuz 2022
  • 472 Görüntülenme
  • 475. Sayı / 2022 Temmuz



İnsanın onur ve haysiyetini direkt ilgilendiren ve korunması gereken unsurları dinimiz belirlemiştir. Bunlar; akıl, nefis, mal, nesil, din’dir. İnsan bunlar için vardır, bunlarla hayatını devam ettirebilmekte, onur ve haysiyetiyle bunlarla yaşayabilmektedir. Bunlar aynı zamanda bütün ilahi dinlerde korunması garanti altına alınan insani değerlerdir. İnsanoğlunun kırmızı çizgileridir.

 

Kur’an’da değişik yönleriyle anlatılıp tanıtılan insan, Allah'ın yarattığı en şerefli ve en mükemmel mahluktur. “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır.” (Tin, 95/3) Aynı insan bu değer ve onuru hakkıyla yerine getiremediği zaman aşağıların aşağısına da inebilmektedir. “Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.” (Tin, 95/4)

Kur’an, Allah’ın kevni ayetlerinden kabul ettiği insanın yaratılışından ve yaratılışındaki mükemmellikten “Ey insanlar! Öldükten sonra dirileceğinizden kuşku duyuyorsanız şunu unutmayın ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra belli belirsiz et parçasından yarattık ki size (kudretimizi) açıkça gösterelim ve biz dilediğimizin rahimlerde belirli bir vakte kadar kalmasını sağlarız, sonra sizi bebek olarak çıkarırız ki daha sonra yetişkinlik çağınıza erişesiniz. İçinizden kimi erken vefat ettirilirken kimi de önceden bildiklerini bilmez hale gelinceye kadar ömrün en düşkün çağına eriştirilir...” (Hac, 22/5), insanın tabiat ve fıtratındaki dualizmden (ruh-nefs, madde-mana), “Sonra ona düzgün bir şekil vermiş ve ruhundan ona üflemiş; sizi kulak, göz ve gönüllerle donatmıştır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” (Secde, 32/9) ona ruhundan üfleyip hayat verdiğinden “Onun şeklini tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim vakit siz de hemen onun için secdeye kapanın.” (Hicr, 15/29) insanın zayıf ve aciz olarak yaratıldığından “..insan zayıf yaratılmıştır.” (Nisa, 4/28) bundan dolayı da aceleci olduğundan bahseder. “İnsan çok aceleci (tez canlı) yaratılmıştır..” (Enbiya, 21/37) Hırslı ve bencil olarak zikreder “Gerçekten insan pek tahammülsüz bir tabiatta yaratılmıştır. Başına bir fenalık geldi mi sızlanır durur. Ama ona bir nimet nasip olursa kendisinden başkasını yararlandırmaz.” (Meâric, 70/19-21) Allah'a karşı takınmış olduğu olumsuz tavırlardan dolayı da zalim ve cahil olduğunu, “Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdir.” (Ahzab, 33/72) verilen nimetlere karşı da cimri ve nankör “De ki: Rabbimin rahmet hazinelerine eğer siz sahip olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsanoğlu çok eli sıkıdır!” (İsra, 17/100) olabileceğini vurgular.

Bu özellikleriyle yarattığı insanı Rabbimiz gayesiz ve başıboş bırakmamış “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” (Kıyame, 75/36) insanın yaratılış gayesinin de yeryüzünde halife olmak olduğunu “Hani rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, demişti. Onlar: Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın? dediler. Allah: Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim, buyurdu.” (Bakara, 2/30) imtihana tabi tutularak “Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk, 67/2) yalnızca Allah'a kulluk etmek olarak bildirmiştir. “Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyat, 51/56)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

475. Sayı Temmuz 2022