Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Fıkıh Köşesi

Fahri Altunkaynak

Fıkıh Köşesi

  • 05 Temmuz 2022
  • 485 Görüntülenme
  • 475. Sayı / 2022 Temmuz



Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesinin dinî bir dayanağı bulunmamaktadır. Ayrıca dinen necis sayılan kanın meşru bir mazeret olmaksızın vücuda sürülmesi de doğru değildir. Bu itibarla kurban kesenlerin bu uygulamadan uzak durmaları gerekir.

 

 

1-Vekâlet yoluyla kurban kesilebilir mi? Kişinin bulunduğu şehir veya ülke dışında vekâletle kurban kestirmesinin hükmü nedir?

Kurban mal ile yapılan bir ibadettir. Mal ile yapılan ibadetlerde vekâlet caizdir. Dolayısıyla kişi kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve kurbanın kendisi adına kesilmesidir. Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.

 

2- Kurban bayramı günü kurban kesilmeden önce bir şey yememenin dinî dayanağı var mıdır?

Kurban bayramı günü imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda kurban kestiren bazı Müslümanlara, akşama kadar ancak sıra gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların kurbanlarının kesilmesine kadar aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları gerekmez.

 

3-Kurbanlık hayvanı elektrik veya narkozla bayıltarak kesmek caiz midir?

Dinimiz, tüm canlılara iyi davranılmasını emretmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (sav), kesim esnasında hayvana eziyet edilmemesini emretmiştir. (Bkz. Müslim, “Sayd ve Zebâih”, 57; Ebû Dâvûd,Dahâyâ”, 12) Kurbanın bilinen klasik yöntemle kesilmesi asıldır. Bununla beraber kurbana fazla eziyet vermemek (ölüm acısını azaltmak) maksadıyla kesim esnasında hayvanın elektrik şoku,

narkoz veya benzeri bir yöntemle bayıltıldıktan sonra kesilmesi ise hayvanın kesilmeden önce canlı olduğunun kesin olarak bilinmesi kaydıyla caizdir. Bu durumda hayvan henüz kesilmeden şok etkisiyle ölürse, kurban olmayacağı gibi, eti de yenmez. Zira kurbanlık veya etlik hayvanın yenilmesinin caiz olabilmesi için kesim esnasında hayvanın canlı olması gerekir.

 

 

4-Kurban kanı alına sürülebilir mi?

Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesinin dinî bir dayanağı bulunmamaktadır. Ayrıca dinen necis sayılan kanın meşru bir mazeret olmaksızın vücuda sürülmesi de doğru değildir. Bu itibarla kurban kesenlerin bu uygulamadan uzak durmaları gerekir.

 

5-Kurban kestikten sonra namaz kılmak gerekir mi?

Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için şükür niyetiyle nafile namaz kılabilir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

475. Sayı Temmuz 2022