Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Kur'an'ın Yeminleri : Andolsun ki..

Prof. Dr. Ali Akpınar

İyi-Kötü, İman-Küfür,Mümin-Kafir

  • 05 Temmuz 2022
  • 687 Görüntülenme
  • 475. Sayı / 2022 Temmuz



Aynı yağan yağmura karşılık yeryüzü toprağının farklı tepkiler vermesi gibi, aynı vahiy gerçekleri karşısında insanların farklı tepkiler vermesi onları gerçeğe bakış açılarıyla alakalıdır. Elbette takdir eden Yüce Rabbimizdir. Elbette her şey Rabbimizin izniyle gerçekleşir. Ancak insanlar da takdiri hak ederler, kaderlerine müstahak olurlar. Hakikate susamış bir halde, tüm alıcılarını ona çevirenler ondan istifade edecektir.

 

 

İnsan topraktan yaratılmıştır ve toprağın özelliklerini taşır. Topraklar farklı özelliklerde yaratılmıştır. Topraklar, sürme, işleme, sulama gibi verilen emekler sonucu verimli hale gelir, varlıklara çeşit çeşit ürünler verir. Terk edilen, işlenmeyen topraklar da çoraklaşır. İnsan da öyledir. Emek verildikçe, usta ellerde işlendikçe iyi olur, iyilikleri artar.

 

 

 

وَالْبَلَدُ الطَّيِّبُ يَخْرُجُ نَبَاتُهُ بِإِذْنِ رَبِّهِ وَالَّذِي خَبُثَ لَا يَخْرُجُ إِلَّا نَكِدًا كَذَلِكَ نُصَرِّفُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَشْكُرُونَ

“İyi toprak Rabbinin izniyle bitki verir, çorak toprak kavruk bitki çıkarır. Şükredecek toplum için böylece ayetleri yerli yerince/tekrar tekrar açıklarız.” (A’râf, 7/57)

Bir önceki ayetinde Yüce Rabbimiz, rahmet rüzgârlarından, onların sürüklediği yağmur yüklü bulutlardan, o bulutlardan yağan rahmet yağmurlarından ve o yağmurların bitirdiği bitkilerden söz etmişti. Kâinatta asırlardır belli plan ve ölçü çerçevesinde tekrar edip duran bu tabiat olayı, bir yandan Yüce Rabbimizin erişilmez kudretine işaret ederken, diğer taraftan da O’nun ölüleri diriltişine de işaret etmektedir.

Kur’An’da tekrar tekrar anlatılan gökten yere yağan yağmurlar ve onlar sayesinde yeşeren ölü arz olayının birkaç yönü vardır. Her şeyden önce gökyüzü ve yeryüzü Yüce Yaratıcının yarattığı iki eşsiz varlıktır. Yer ve gök birlikte bir aile gibidir. Ailenin iki temel direği olan anne ve baba gibi. Her ikisi de birbiriyle ilgili ve irtibatlı, birbirine bakan ve birbirini tamamlayan iki unsurdur. Göğün yere bakan tarafına gökyüzü, yerin göğe bakan tarafına yeryüzü diyoruz. Güneş, ay, yıldız, bulutlarıyla gökyüzü yere çalışır; yeryüzünde meydana gelen değişimler de göğe bakar ve ona doğru yükselir. Yerin bağrına saçılmış/ekilmiş/dikilmiş tohumlar, fideler göğe doğru yükselirler. Gökten yere inen yağışlar, önce yerin derinliklerine nüfuz ederler, sonra orada birikirler ve nihayet çeşitli vesilelerle buharlaşarak gökyüzüne yükselirler. Bu süreç kesintisiz bir biçimde deveran eder durur.

Gök ve yer arasında karşılıklı olarak devam eden bu fizikî olayın bir de manevi tarafı vardır: Kur’an’a göre iman hayattır, küfür ölümdür; mümin gerçek diridir, kâfir yaşayan ölüdür. İlki iyi ve güzel olandır, ikincisi ise kötü ve çirkin olandır. Buna göre Yüce Rabbimiz, yaratıp yeryüzüne sınav için gönderdiği insanı başıboş bırakmamış, ona hayat düsturu olsun diye yukarılardan ona vahyini indirmiş, mesajını göndermiştir. Peygamberler vasıtasıyla insanlığa ulaşan mesaj zaman olmuş insan tarafından kabul görmüş, karşılık bulmuş; zaman olmuş reddedilmiş, karşılık bulmamıştır. Kabul görünce yücelerden gelen mesaj, dua, ibadet ve salih amel olarak Rabbe yükselmiştir. Kabul edenler nezdinde gelen vahiy, hayat iksiri/suyu olarak müminlere can olmuş, onlara hayat vermiş ve onların hayatını anlamlı hale getirmiştir. Tıpkı gökten inen yağmurun, mümbit topraklar tarafında sahiplenip bağrına basılması ve buna karşılık toprağın bağrından envai çeşit ürünlerin canlanması gibi.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

475. Sayı Temmuz 2022