Sanki amatör ruhumuzu kaybettik. Amatör ruh gidince tılsım bozuldu. O ruhun bereketi ile birçok zorluğu yendik ve bugünlere geldik. Bugün bunca sızlanma, yakınma, mazeret üretme, ağırdan alma, gevşeme, isteksizlik, halsizlik ve hareketsizliğin arka planında amatör ruhunu yitimi vardır. Peki, amatör ruh dediğimiz nasıl bir şeydir? Amatör ruh heyecandır, hevestir, sevgidir, aşktır, adanmışlıktır, coşkudur. Hiç bitmeyen mücadele azmidir.
Bir şekilde bizi bugünlere taşıyan bir İslami mücadele geleneğimiz oluştu. Hataları ve sevaplarıyla geldiğimiz bir aşama var. Artısı ve eksisiyle bu bizim gerçeğimiz. Belki bugün geldiğimiz aşama itibarı ile hareketin bir emarını çekmemiz gerekiyor.
Nereden nereye geldik? Ne idik ne olduk?
Kazanım ve kayıplarımızın bilançosunu çıkarmak durumundayız. Bizi biz yapan değer ve dinamiklerle birlikte yeni durumlara yönelik sahih bir duruşu sürdürebiliyor muyuz? Ya da son zamanlarda gittikçe belirginleşen durağanlık ve donukluğu doğru analiz edebilecek bir zeminde miyiz?
Dün olup da bugün bizde olmayan nedir? Düne göre çok daha geniş imkânlara sahip olmamıza rağmen mücadeleye rağbetin azalmasını nasıl yorumlamalıyız?
Sanıyorum bu sorulara verilecek bir cevap vardır. Ben sadece birine dikkat çekmek istiyorum
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız