Yapılan araştırmalar beyinde “düşünce tekrarlarını” yaptıran bir genden bahsetmektedir. Zihinsel geviş getirme olarak ifade edilen ve düşünce tekrarlarını anlatan “ruminasyon” ile ilintili olarak beyindeki takıntı geri bazı kişilerde daha aktiftir.
Yıllardır insan psikolojisi üzerine çalışma yapmaktayım. Okuyorum, okuyorum ancak bir noktaya geliyor tıkanıyorum. Biliyorum, görüyorum, hissediyorum ama bazen anlatamıyorum. Yürümüyor akılla her şey. Tıkanıyor akıl. Şaşırıyor akıl. Çığlık çığlığa içimdeki ses feryat ediyor. Ve öyle bir noktaya geliyorum ki. Rabbimin sözü çınlıyor ruhumda “Sen olayı anlat olur ki düşünürler” (A’raf, 7/176) “İşte böyle insanlara bir takım misaller veriyoruz belki düşünürler.” (Haşr, 59/21) Rabbim, senin en büyük misalin benim yaratılışım.
“Hatalıyım düzeltmeliyim, bilmiyorum-öğrenmeliyim, zorlanıyorum-tahammül etmeliyim, hastayım- sağlıklı olmak için çaba sarf etmeliyim” gibi zihinsel süreçler; zihinsel geviş getirmeyi, kaygıyı en aza indirecektir.
Kaygılar, korkular yaşamın içinde vardır. Mesela; hastalık korkusu olan, öleceğini düşünen bir kişi, bu kaygısı yüzünden rahat hareket edememekte, hareket alanını sınırlandırmaktadır. “Sürekli kaygı, endişe yaşayanlar, her an başlarına bir felaket geleceğini fikrine adeta kilitlenmişlerdir.” Bu kişilerin zihin yapıları olası tehlikeleri çok abartır ve kendilerini hep tetikte hazır olmak zorunda hissederler. Zihinleri olumsuzlara yoğunlaştırmıştır ki olabilecek aksaklıklarla ve bunları önleme noktasında yapılabilecekler ile meşguldür. Katı bir bakış açıları vardır. Korkmak korkutur onları.
Bir anne vücudunda leke çıkan ya da öksüren çocuğunun öleceği kaygısına kapılır ise annenin hissettiği bu duygu anksiyetedir. Ancak çocuk daha önceden önemli bir hastalık geçirmiş ise ve koruması gerekiyor ise annenin tepkisi gerçek bir korkudur. Korku karşılaşılan tehlikeyle orantılı bir duygu iken anksiyete de dengesizlik vardır.
Kaynağı belirsiz olan korkuya kaygı denir. Yani kaygı durumunda duygusal tepkinin şiddeti hem tehdit ile orantılı değildir hem de tehdidin varlığından bağımsız olarak devam eder. Bu noktada da insan bedensel, zihinsel güçlerini korku oluşturan tehdidi ortadan kaldırma noktasında kullanamaz.
Yapılan araştırmalar beyinde “düşünce tekrarlarını” yaptıran bir genden bahsetmektedir. Zihinsel geviş getirme olarak ifade edilen ve düşünce tekrarlarını anlatan “ruminasyon” ile ilintili olarak beyindeki takıntı geri bazı kişilerde daha aktiftir. Olayı biraz daha açacak olur isek; şanssızlık, başarısızlık aşırı negatif deneyimler, hastalık, iş kaybı, boşanma gibi yaşanan zorlayıcı olaylar bazı kişilerde etkilerini çok uzun süre gösterebiliyorlar. Bu kişilerin zihin yapıları, olayları sürekli beyinlerinde tekrarlayarak canlı tutuyor. Yaşadıkları günlük olayları bile çoğu zaman geçmiş ile ilintilendirerek kendilerini sürekli acınacak ya da gergin bir pozisyonda görme çabasında oluyorlar. Ve zaman ile bu kişilerin beyni ‘’ talihsiz yaşam olaylarına karşı savunmasız kalmanın’’ düşünce tekrarına meyletme durumu ile zihinleri sürekli geviş getiriyor!
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız