Er-Razzâg; maddi ve manevi her türlü güzelliği verendir. Rızık, sadece maddi şeyler veya yiyecek, içecek değildir. Araplar, “Ruzıktü bi veledin’, Bir çocukla rızıklandırıldım” derler. Buna göre eş, evlât, anne-baba, kardeş, arkadaş… gibi bütün güzellikler “rızık” kapsamının içindedir. Er-Razzâg; görünen ve görünmeyen bütün bağışların sahibidir.
ER-RAZZÂG: Rızık vermek, nimete teşekkür etmek anlamındaki “r-z-g” kökünden türeyen “razzâg” rızık veren anlamındaki “râzıg” kelimesinin mübalağalı şekli olup, devamlılık/çokluk ifade eder ve çok rızık veren demektir.
Istılâhi olarak er-Razzâg; kulların ihtiyaç duyduğu her şeyi verendir.
Er-Razzâg; canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için bütün imkânları sunandır.
Er-Razzâg; maddi ve manevi her türlü güzelliği verendir. Rızık, sadece maddi şeyler veya yiyecek, içecek değildir. Araplar, “Ruzıktü bi veledin’, Bir çocukla rızıklandırıldım” derler. Buna göre eş, evlât, anne-baba, kardeş, arkadaş… gibi bütün güzellikler “rızık” kapsamının içindedir.
Er-Razzâg; görünen ve görünmeyen bütün bağışların sahibidir.
Er-Razzâg; her çeşit rızkı daima veren. Bütün yaratılmışların faydalanacakları şeyleri yaratıp, bol bol ihsan eden.
Er-Razzâg ismi Allah’tan başka hiçbir insana, sisteme veya otoriteye verilemez.
Halîmî (ra)e göre Razzâg: “Rızkı peş peşe, bol ve geniş olarak verendir.” (Esmâü’l-Hüsnâ, Heyet, s.152)
Hattâbî (ra)e göre ise Razzâg: “Rızık vermeyi üstlenen ve her canlının ayakta kalmasını sağlayacak azığı verendir. Mübah olsun veya olmasın, canlıların varlıklarını devam ettirmelerini sağlayan her şey, her azık rızıktır.” (El-Esmâ ve’s-Sıfat, Beyhakî, s.66 / El-Esnâ fi Şerhi Esmâi’l-llâhi’l-Hüsnâ, İmam Kurtubî, c.1, s.279-280)
Gazâlî (ra) der ki: “O Allah, rızıkları ve rızıklandırdıklarını yaratan, onlara rızıklarını ulaştıran ve rızık elde etme sebeplerini meydana getirendir.” (İlâhî Ahlâk Esmâü’l-Hüsnâ, İmam Gazâlî, s.173)
Rızık; Allah’ın canlı varlıklara, hayatlarını sürdürebilmeleri için kâinatta var ettiği şeylerdir. Bunlar; temiz hava, güneş enerjisi, su ve gıda maddeleridir. Bütün hayvanların, insanların, cinlerin ve diğer canlıların muhtaç olduğu rızıkları var eden Allah’tır. “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın.” (Hûd, 11/6)
“Bir yaratığın rızık elde etmesine vasıta olan, sebep olan insana da “râzıg’, rızık veren” denir, ancak bu mecâzi anlamdadır. Gerçek anlamda rızık veren, sadece Allah’tır. İlim, şeref, makam gibi manevi nimetler de birer rızıktır.” (El-Müfredât fî Garibi’l-Kur’ân, Râğıb el-Isfahânî, s.194)
Allah’ın kullarına verdiği rızık; genel ve özel olmak üzere iki türlüdür.
a) Genel Rızık: Varlıklarını devam ettirebilmeleri ve yaşayabilmeleri için bütün varlıklara ihtiyaç duydukları şeyleri vermesidir. Böylece rızkı onlara kolaylaştırır, bedenlerini bir düzene sokar ve büyük-küçük her organa ihtiyaç duyduğu azığı ulaştırır. Allah’ın bu düzeni iyi ve kötü, inanan ve inkâr eden her insan, cin, melek ve bütün canlılar için geçerlidir.
Mükellefler ihtiyaç duydukları rızıkları helâl yoldan elde ederlerse, bunda bir günah yoktur. Ancak haram yoldan kazanırlarsa, günaha girer ve yaptıklarından hesaba çekilirler. Her iki durumda da elde edilen şey, rızık olarak adlandırılır ve bu itibarla nimet sayılır. “Allah ona rızık verdi”, mutlak rızık anlamındadır. Helâl veya haram yoldan elde edilmiş olması farketmez. Ancak Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “Yeryüzündeki şeylerden helâl ve temiz olmak şartıyla yiyin.” (Bakara, 2/168)
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız