Tüm Peygamberler birçok olumsuzluklar ve sıkıntılar ile karşılaşmışlardır. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde Hz Yakub’u örnek göstererek müminlere, öncelikle karşılaştığımız olumsuzluklara yakınmadan ve sızlanmadan sabredilmesi gerektiğini tavsiye etmekte ve olumsuzlukların verdiği üzüntünün sadece Allah’a arz edilmesi öğütlenmektedir. Hz Yakup bitmek tükenmek bilmeyen güzel sabrıyla ve ümidiyle biz Müslümanlara örnek bir peygamberdi.

İnsanın kısa olan hayat yolculuğunun huzurlu olması, devam edip güzel bir sonuç ile neticelenebilmesi için ilk adım, Allah’ın kulu olduğunu idrak etmesidir. Müslüman bunu anladığında yeryüzüne halife olarak, en güzel bir şekilde yaratılan, bu kadar donanımlı bir insanın sorumlulukları olabileceğini de fark etmiş olur. İnsan hayatını bu minval üzerine şekillendirmeye ve yaşamaya başlar. Hedef hem bu dünyada hem de ahiret de huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamaktır. Ancak insan, dünya yaşamında imtihanın bir gereği olarak bir takım olumsuzluklarla karşılaşabilmektedir. Şurası bir gerçektir ki dünyada nimet olduğu gibi yoksulluk, iyilikler olduğu gibi çaresizlik vardır. Rabbimiz ayetinde bunu şu şekilde bildirmektedir: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara, 2/155)

Burada üzerinde durulması gereken en önemli nokta, Müslüman’ın musibetlerden hem dünya hem de ahiret hayatına dönük dersler çıkarabilmesidir.

Tüm Peygamberler birçok olumsuzluklar ve sıkıntılar ile karşılaşmışlardır. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde Hz Yakub’u örnek göstererek müminlere, öncelikle karşılaştığımız olumsuzluklara yakınmadan ve sızlanmadan sabredilmesi gerektiğini tavsiye etmekte ve olumsuzlukların verdiği üzüntünün sadece Allah’a arz edilmesi öğütlenmektedir. Hz Yakup bitmek tükenmek bilmeyen güzel sabrıyla ve ümidiyle biz Müslümanlara örnek bir peygamberdi. Kendisi, evlatların ihaneti ve Hz. Yusuf’u kaybetmekle imtihan edilmişti. Hz. Yakup, bu imtihan karşısında, Hz. Yusuf’u kaybetmenin acısıyla ilk karşılaştığında tepkisi: “(Başıma gelen musibete karşılık) Artık bana düşen, güzel bir sabırdır” (Yusuf, 12/18) demesiyle bu çeşit sabra örnek gösterilmiştir.