Müslümanların İslam’ı iyi temsil edememeleri, İslam’ın geniş halk kitlelerince benimsenmesine, yayılmasına engel olmaktadır. Müslümanlık iddiasında bulunup da tutum ve davranışlarıyla İslam’ı temsil edemeyenler farkında olmadan İslam’a en büyük zararı veriyorlar. Bir, İslam’ın getirmiş olduğu güzelliklere, bir de bugünkü Müslümanların durumlarına bakanlar hayretler içinde kalıyorlar; “bunlar nasıl Müslüman” demekten kendilerini alamıyorlar.
Müslümanların İslam’a, İslam’ın da şuurlu/bilinçli Müslümanlara ihtiyacı var. Şuurlu Müslüman; Müslümanca düşünmeye ve yaşamaya çalışan, İslam’ı hayatının amacı haline getiren kimsedir. İslâm'ı güzel yaşayıp, samimiyetle benimsemenin yanında doğru anlamış olmak da gerekir. İslam, doğru anlaşılmazsa doğru yaşanamaz.
Tarih sayfalarındaki dünyaya adalet dağıtan, dünya milletlerini hak ve hakikate çağıran, haksızlık karşısında düşmanlarını hezimete uğratan ilahi sistemin mensupları, önce kendimize gelip hakkıyla İslam dinini ve Rasülulah(sav)’ı iyi anlayıp onlara tabi olmalıyız.
İslam bir millete, bir ırka, bir coğrafyaya, bir renge, bir cemaate veya bir mezhebe has kılınmayacağı gibi, Müslüman olmak; “dinin sahibi olmak” veya “Resul-ü Ekrem gibi dini temsil etmek” değil, sadece Yüce İslam’ın şerefli bir mensubu olmaktır.
İslamofobi; “İslam korkusu” demektir. İslam’a ve Müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelen bir kavramdır. İslamofobinin şekillenmesinin kökleri 11 Eylül 2001 saldırılarına dayandırılsa da çok öncelere; bin yıldan daha öncesine dayanır. Tüm dünyada yaygınlaştırılmaya çalışılan İslamafobinin arka planında üç önemli neden var:
1.Neden: Rabbimiz Yüce kitabında:“Yahudiler ve Hıristiyanlar kendi dinlerine uymadığın sürece, senden asla hoşnut olmayacaklardır…”(Bakara, 2/120) buyurarak bu dine/İslam’a iman ettiğimiz sürece hiçbir zaman onların bizimle dost olmayacaklarını yüzyıllar öncesinden haber vermiştir.
Ayetimizden yola çıkarsak Allah Teâlâ onların İslam’a ve Müslümanlara karşı duydukları gizli- açık düşmanlıklarını, içlerinde taşıdıkları kini deşifre ettiğini, ortaya çıkardığını görürüz. İslam’a ve Müslümanlara duyulan nefret ve korku/İslamafobi ortaya yeni çıkmış sürpriz bir olay falan değildir.
Ne zaman biz Müslümanlar tevhit dini İslâm’ı, Kur’an’ı, Allah Rasülünün sünneti seniyesini bir tarafa bırakır da Yahudi ve Hıristiyanların hayat tarzına sahip olursak, onlar gibi düşünürsek, sözüm ona onlar gibi gâvur olursak, işte o zaman bizden hoşlanacaklar. Çünkü onlar dinini terk etmiş olanları, kendileri gibi Allah ve Rasülüyle bağını koparmış olanları severler.
2.Neden: Müslümanların yaşantılarıyla İslam’ı güzel temsil edememeleri.
Müslümanların İslam’ı iyi temsil edememeleri, İslam’ın geniş halk kitlelerince benimsenmesine, yayılmasına engel olmaktadır. Müslümanlık iddiasında bulunup da tutum ve davranışlarıyla İslam’ı temsil edemeyenler farkında olmadan İslam’a en büyük zararı veriyorlar. Bir, İslam’ın getirmiş olduğu güzelliklere, bir de bugünkü Müslümanların durumlarına bakanlar hayretler içinde kalıyorlar; “bunlar nasıl Müslüman” demekten kendilerini alamıyorlar.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız